Tek yaptığımız kırığı ameliyat sonrasına ertelemek, o da hayatını kurtarmak için. | Open Subtitles | كل ما فعلناه هو تأجيل إنفطار القلب حتي بعد الجراحة لننقذ حياته |
Öyle mi? Tek yaptığımız konuşmak oldu. Makul davrandım ama sonuç alamadım. | Open Subtitles | كل ما فعلناه هو الحديث لقد كنت عقلانيا بدون نتائج |
Tek yaptığımız ipini çekmekti, sonra ötmeye başladı. | Open Subtitles | كل ما فعلناه هو شد حبل صغير ثم لم نتمكن من إسكاتها |
Uyuyan bir devi uyandırmaktan başka bir şey yapmadık. | Open Subtitles | أخشي ان كل ما فعلناه هو إيقاظ المارد النائم |
Bizim yaptığımız tek şey, geriye yaslanıp ölenleri seyretmek oldu. | Open Subtitles | كان كل ما فعلناه هو الجلوس ومشاهدة الجميع يموت |
Tek yaptığımız müzik dinlemekti. | Open Subtitles | نحن لم نفعل شيئ خاطئ كل ما فعلناه هو الاستماع الى الموسيقى |
Ama polis memurları mahkemede tanıklık ederken "Tek yaptığımız ne olduğunu sormaktı." dediler. | Open Subtitles | و لكن عندما أدلوا بشهادتهم في المحكمة قال أفراد الشرطة: كل ما فعلناه هو سؤالهم عن ما حدث |
Ama diyelim ki, Tek yaptığımız demokrasinin karmaşadan ibaret olmadığını, halkın birliğinde çok büyük, gizli bir güç olduğunu dünyaya göstermekti... | Open Subtitles | لكن لنفترض أن كل ما فعلناه هو أننا أظهرنا للعالم أن الديمقراطية ليست فوضى أن هناك قوة خفية عظيمة في إتحاد الشعب؟ |
Tek yaptığımız sessiz kalmak. En kötü ne diyebilirler ki? | Open Subtitles | كل ما فعلناه هو الصمت ما أسوء ما سيقولونه عن هذا؟ |
- Tek yaptığımız şanslı olmaktı. | Open Subtitles | ـ كل ما فعلناه هو اننا كنا محظوظين |
Fakat belki de Tek yaptığımız kızı ağlatmaktır. | Open Subtitles | لكن ربما كل ما فعلناه هو جعل فتاة تبكي |
Tek yaptığımız kahvaltı etmekti. | Open Subtitles | كل ما فعلناه هو تناول وجبة الإفطار |
Evet. Bizim Tek yaptığımız, kendimizi senden ve bizi öldürmeye çalışan diğer tüm sikiklerden korumaktı. | Open Subtitles | صحيح. كل ما فعلناه هو الدفاع عن أنفسنا منك... |
Bence son iki yıldır Tek yaptığımız kaçmaktı. | Open Subtitles | أظننا لسنتين.. كل ما فعلناه هو الهرب |
Tek yaptığımız konuşmaktı. Yemin ederim. | Open Subtitles | كل ما فعلناه هو أن تحدثنا أقسم بذلك |
Ben iş adamıyım. Tek yaptığımız konuşmaktı! | Open Subtitles | أنا رجل اعمال كل ما فعلناه هو التحدث |
Hayır, mümkün değil. Tek yaptığımız bir düğmeye basmaktı. | Open Subtitles | مستحيل كل ما فعلناه هو الضغط على الزر . |
Uyuyan bir devi uyandırmaktan başka bir şey yapmadık. | Open Subtitles | أخشي ان كل ما فعلناه هو إيقاظ المارد النائم |
Konuşmaktan başka bir şey yapmadık. Netice alamadım. | Open Subtitles | كل ما فعلناه هو الحديث لقد كنت عقلانيا بدون نتائج |
Yani, yaptığımız tek şey donmuş waffle yiyip yatakta yatmaktı ve "Blossom'un eski bölümlerini seyrederdik ve ben de Hinduizme giriş derslerine girmedim. | Open Subtitles | كل ما فعلناه هو أكل الحلوى المجمدة ومشاهدةحلقاتقديمةمنمسلسل"الأحضان" لم أذهب إلى مقدمة حصتي للعلوم الهندوسية |