| Ve Anlaştığımız gibi paranın yarısı hesabında, o yüzden tekrar soruyorum: | Open Subtitles | ونصف الحساب أصبح في رصيدك كما اتفقنا ، لذا سأسألك مجددا |
| Her şey Anlaştığımız gibi avukatlarımızca kağıda döküldü. | Open Subtitles | الان , كما اتفقنا عليه كله لدى محاميون قاموا بإعداده |
| Anlaştığımız gibi sınırları çizsem iyi olur, diye düşündüm. | Open Subtitles | لقد فكّرت أن أضع حولها علامات، كما اتفقنا |
| Son bir meseleyi hallet de, her şey Konuştuğumuz gibi olsun. | Open Subtitles | وسيتم كل شيء كما اتفقنا عندما تنتهين من هذه المهمة الأخيرة |
| Konuştuğumuz gibi parayı telefonla arkadaşına göndereceğim. | Open Subtitles | سأذهب وأحول النقود لفتاك تماماً كما اتفقنا تحول نقود ؟ |
| Bataklığının tapusu, Anlaştığımız gibi boşaltıldı. | Open Subtitles | حسناً يا أوجر، حجة مستنقعك خال كما اتفقنا. |
| - Merak etmeyin. Palmer gün sonuna kadar ölecek, Anlaştığımız gibi. | Open Subtitles | لا تقلق ، "بالمير" سيكون ميت فى نهايه اليوم كما اتفقنا |
| Misafirin ismi Paula... ve Anlaştığımız gibi bu bir randevu. | Open Subtitles | اسم الزائرة باولا وهذا موعد، كما اتفقنا. |
| Misafirin ismi Paula... ve Anlaştığımız gibi bu bir randevu. | Open Subtitles | اسم الزائرة باولا وهذا موعد، كما اتفقنا. |
| Hey, millet. Leonard'ı görürseniz Anlaştığımız gibi beklediğimi söyleyin. | Open Subtitles | اذا رأيتم ليني أخبروه أني منتظراه هنا كما اتفقنا |
| Zürih'teki hesabım. 500 milyon Amerikan doları, Anlaştığımız gibi. | Open Subtitles | حسابي في زيورخ كما اتفقنا 500 مليون دولار |
| Biz üstümüze düşeni yaptık. Anlaştığımız gibi göze batmadık, mesafemizi koruduk. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنّنا كنّا نفعل ما علينا نتخفى عن الأنظار ولا نقابل بعضنا البعض، كما اتفقنا |
| Hepsi içinde, aynen Anlaştığımız gibi. | Open Subtitles | انها موجودة هناك بالكامل تماما كما اتفقنا |
| Anlaştığımız gibi, göğsündeki rozetle, senin elinden çıkacak. | Open Subtitles | وقبل يدك، في أن شارة على صدرك، كما اتفقنا. |
| İyi ama sadece normal düzeyde tıpkı Anlaştığımız gibi. | Open Subtitles | حسنا , لكن بقليل من التعقل كما اتفقنا عليه دائما |
| Anlaştığımız gibi bankın altında para dolu zarf var. | Open Subtitles | سوف تجد مظروفا مليئ بالمال تحت المقعد كما اتفقنا |
| Anlaştığımız gibi 3:25'de geldim. | Open Subtitles | 32 و لقد مررت بكِ في الساعة 25 : 3 ... كما اتفقنا |
| Konuştuğumuz gibi oraya birlikte gideceğiz. Sorun çıkmayacak. | Open Subtitles | سنذهب إلى هناك معاً كما اتفقنا من قبل ستكون الأمور بخير |
| - Konuştuğumuz gibi saat 3'te buluşuruz. | Open Subtitles | -سنلتقي في الساعة الثالثة كما اتفقنا -حسناً |
| Tüm düzenlemeler Konuştuğumuz gibi, yapıldı. | Open Subtitles | اتخذت كل التدابير. تماماً كما اتفقنا. |
| Eğer Mahtob'la özgürlüğüne kavuşmak istiyorsan kararlaştırdığımız gibi 29'unda ayrılmalısınız. | Open Subtitles | إذا كنت تريدين أن تكونين حرة , مع ماهتوب يجب عليك الرحيل في الــ 29 كما اتفقنا |
| - Söz verdiğim gibi. | Open Subtitles | كما اتفقنا |