| Ama toprak Tanrı'nın söz verdiği gibi önlerinde uzanıyordu. | Open Subtitles | و مع ذلك بدأت الأرض تتضح أمامهم كما وعد الرب |
| Tanrının, söz verdiği gibi bir gün döneceği korkusuyla, köylüler eşiği geçmeyi reddetti. | Open Subtitles | رفض القرويون تخطي عتبته خشية عودة الإله ذات يوم كما وعد |
| Bizi kavuşturur mu? Ya da söz verdiği gibi özgür kılar mı? | Open Subtitles | هل سيوحدنا من جديد، أو نصبح أحراراً كما وعد ؟ |
| Çakısı olan adam söz verdiği gibi geri gelmezse tabii. | Open Subtitles | اقصد اذا لم يرجع الشخص صاحب الشفره كما وعد انه سيفعل |
| İnsanlar söz verdiği gibi Manu'nun kemanı bulduğunu bilecek. | Open Subtitles | لا ، الذي سيعرفه الناس هو أن مانو عثر على الكمان كما وعد |
| Sadık Hollywood muhabirin tıpkı söz verdiği gibi seni arıyor. | Open Subtitles | معكِ مراسل "هوليوود" المخلص الذي يتصل كما وعد. |
| Doktorun söz verdiği gibi normal ve sağlıklı olarak büyüyeceksin. | Open Subtitles | كبرتِ كما وعد الطبيب, طبيعيّة وصحيّة |
| Caesar yapabildiğinde bütün eski askerlere toprak verecek söz verdiği gibi, ama İtalya'da değil. | Open Subtitles | سيمنح (قيصر) الأراضي حين يستطيع كما وعد لكن ليس بإيطاليا |
| Tabii eğer Spartacus söz verdiği gibi davranırsa. Aldığı her nefes bu hanenin zaferine hizmet etmek için. | Open Subtitles | إذا أدى (سارتاكوس) كما وعد - كل نفس منه هو في خدمة مجد هذا المنزل - |
| Tıpkı Luciano'nun söz verdiği gibi Schultz serbest kaldı ve işe dönmekte özgürdü. | Open Subtitles | في هذه الحالة (تماما كما وعد (لوتشيانو شولتز) يخرج) |
| Ancak Dr. Montgomery'nin söz verdiği gibi, | Open Subtitles | لكن كما وعد الدكتور "مونتغومري"، |
| Sekiz saat sonra, tam olarak Almanya'nın yenilgisinden üç ay sonra Stalin'in söz verdiği gibi Rusya, Mançurya'daki Japon ordusuna saldırdı. | Open Subtitles | بعد الأجتماع بثمانى ساعات، وبعد مرور (ثلاثة أشهر بالضبـط مـن هزيمة (ألمانيـا (تماماً كما وعد (ستالين هاجمت (روسيا) الجيش (اليـابـانى فـى (منشوريـا |
| Crixus söz verdiği gibi formuna geri döndü! | Open Subtitles | (كريكسوس)، عاد إلى قوته كما وعد |
| - Bob Paris söz verdiği gibi havuz yaptırıyor. | Open Subtitles | بوب باريس) أمر بإنشاء المسبح) كما وعد |
| Aynen onun söz verdiği gibi. | Open Subtitles | كما وعد تماماً |
| Tanrı'nın söz verdiği gibi. | Open Subtitles | كما وعد الله |
| - Stephen söz verdiği gibi ilk taksiti ödedi. | Open Subtitles | قام (ستيفن) بأول دفعة كما وعد |