| Aynı zamanda, bu bilgilerin, kızın bilgisayarında olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | هذا يعني أيضا أن عملها على كمبيوترها الشـخصي |
| Doğru, ve bir de eğer hatırlarsan bilgisayarında hızlı internet bağlantısı ve web kamerası vardı ve... | Open Subtitles | وإذا كنت تتذكرين كمبيوترها كان له كام للأنترنت وخط إنترنت |
| İhtiyacımız olan bilgi onun bilgisayarında olacaktır. | Open Subtitles | المعلومات التي نريدها ستكون على كمبيوترها |
| Bölge üniversitesini geçebilmek için bilgisayarını kullandım mı? | Open Subtitles | هل استخدمت كمبيوترها لأدخل على كليه المجتمع ؟ |
| Ama bilgisayarını kurcaladığını kabul etti mi? | Open Subtitles | لكن هل اعترف بأنه استعمل كمبيوترها ؟ |
| İzin başvurusu, iş bilgisayarından yapılmış. | Open Subtitles | طلب الإجازة كان من كمبيوترها الخاص في العمل، |
| ve bilgisayarından çalıdığın o dosyalar... | Open Subtitles | وهذه الملفات التي سرقتها من كمبيوترها |
| Onun bilgisayarında bu alım satımı kimin yaptığını bulmamız lazım. | Open Subtitles | أن نعرف من قام بالصفقة من كمبيوترها |
| Kadının bilgisayarında bir şeyler buldum. | Open Subtitles | لقد عثرت على شيء في كمبيوترها |
| Tabitha bilgisayarını kendisi almış belli ki sen zahmet etmemişsin bile. | Open Subtitles | ذهبت (تابيثا) لإحضار كمبيوترها الذي من الواضح لم يمكنك مضايقة نفسك بفعل ذلك |
| bilgisayarını bulun ve korumaya alın. | Open Subtitles | جد و آمن كمبيوترها |
| Diz üstü bilgisayarından kontrol edebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا ان نفحص كمبيوترها المحمول. |
| Ayrıca bilgisayarından da bir şey çaldım. | Open Subtitles | كما سرقت شيئاً من كمبيوترها. |