| Bir muhabir olarak aldığı ilk işi berbat ederek hem kendisinin hem de patronunun işini bitiren utangaç bir editör hakkında. | Open Subtitles | إنها حول محررة النسخ والتي تعمل مهزلة كلية لها ولرئيسها عندما تفسد بالكامل مهمتها كمراسلة |
| Bir görev aldım, bir muhabir olarak aldığım ilk görevdi. | Open Subtitles | بدون إشتراك هذا التاريخِ المُذلِّ لقد أستلمة مهمة مرتي الأولى كمراسلة |
| Kimse senden iyi yapamaz. Eğilimim gayet açık. Yani, beni zaten muhabir olarak tutmamanız lazım. | Open Subtitles | انحيازي واضح, لا يجب إبقائي كمراسلة على أية حال |
| Muhabirlik, düşündüğümden daha zormuş, ki zaten çok zor olacağını düşünüyordum. | Open Subtitles | إن العمل كمراسلة أصعب مما تصورته وتصورت أنه سيكون صعب جدًا |
| Kendine gel. Seni boğaz kesen bir muhabirken daha çok seviyordum. | Open Subtitles | إنزلي من على منصة الخطابة أفضلكِ كمراسلة قوية |
| Bir polis muhabiri olarak Paul, kanunsuzlugun toplumu ne kadar bozdugunu ilk elden görebiliyor. | Open Subtitles | كمراسلة جرائم، فإنّه سيرى المُستقى من المصدر الأوّل، وما مدى الفوضى التي ستخرّب مجتمعاً. |
| Gerçeği bildiğime göre bir muhabir olarak bu duruma göz yumamam. | Open Subtitles | الان وأنا أعرف الحقيقة لا يمكنني أن اظل ساكنة كمراسلة |
| Bir muhabir olarak her şeye baştan başlayacağım. | Open Subtitles | سابدأ مجددا كمراسلة تعمل لصالح محطة ذات اخلاقية |
| muhabir olarak ilk röportajımı yapacağım. | Open Subtitles | سأقوم بإجراء أول مقابلة صحفية لي كمراسلة |
| Hayır, hayır, sus. Görünürde burada muhabir olarak çalışıyorsun. | Open Subtitles | لا، لا، لا أنت ظاهريا تعملين هنا كمراسلة |
| Artık muhabir olarak burada değilim, tamam mı? | Open Subtitles | أنا لست هنا كمراسلة بعد الآن، اتفقنا؟ |
| Bunu yap, hem yazın yayınlansın hem de muhabir olarak kal. | Open Subtitles | افعلي هذا وسنطبع هذا ونبقيكِ كمراسلة |
| Central City Resim Haberleri'nden muhabir olarak iş teklifi almışım. | Open Subtitles | عرضوا علي للتو وظيفة كمراسلة في صحيفة (سنترال سيتي بكتشرز) |
| muhabir olarak küçük düştüm ve üzgün hissediyorum. | Open Subtitles | لاننى أشعر بالاحرج و الاسف كمراسلة |
| Sadece bir kız, abla ya da sevgili olarak değil muhabir olarak da. | Open Subtitles | أو صديقة حميمة ولكن كمراسلة صحفية |
| Ben çok iyi bir muhabir olarak başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت كمراسلة ممتازة |
| muhabir olarak ilk günüm. | Open Subtitles | أول يوم كمراسلة |
| Benim görme etiğim, gelişen ekonomileri ve uluslararası ilişkileri kapsayan 25 yıllık Muhabirlik kariyerimde gelişti. | TED | أخلاقيات رؤيتي مستوحاة من العمل 25 عامًا كمراسلة تغطي الاقتصادات الناشئة والعلاقات الدولية. |
| Muhabirlik kariyerine veda edebilecek misin? | Open Subtitles | هل سيكون التخلي عن عملك كمراسلة امرا مقبولا لك ؟ |
| - Vay canına. - Evdeyken Muhabirlik yapmıyor. | Open Subtitles | - لن تعمل كمراسلة عندما نكون معا |
| Gözlerini aç artık! Seni gaddar bir muhabirken daha çok seviyordum. | Open Subtitles | إنزلي من على منصة الخطابة أفضلكِ كمراسلة قوية |
| Bir polis muhabiri olarak Paul, kanunsuzluğun toplumu ne kadar bozduğunu ilk elden görebiliyor. | Open Subtitles | كمراسلة جرائم، فإنّه سيرى المُستقى من المصدر الأوّل، وما مدى الفوضى التي ستخرّب مجتمعاً. |