| randevu olarak kayda geçeriz, ama bilirsin, yanında çiçek yemek, müzik olur ve resmiyetten uzaklaşırız. | Open Subtitles | يمكننا أن نسجّله كموعد عمل، لكن سيحاط بالورود ويتخلله عشاء و ماندولين، سيكون موعداً ورديّ |
| Çifte randevu gibi mi? Günlüğüne yazmak için böyle demen gerekiyorsa öyle olsun prenses. | Open Subtitles | اتعني , كموعد مزدوج ؟ اذا كان هذا ماتريدين |
| Film seyretmeye de gidebiliriz. Küçük bir randevu gibi olur. | Open Subtitles | يمكننا الذهاب لمشاهدة فيلم سيكون الأمر كموعد صغير |
| Yani gerçek hayatta, herkesin ortasında tarzı bir buluşma mı? | Open Subtitles | ماذا ،أتعني فى الحياة الواقعية بين العامة، كموعد غرامي؟ |
| Hayır, hayır, hayır, çıkmak gibi değil. | Open Subtitles | لا, لا, لا, لا. ليس كموعد حقيقي |
| Çifte cinayet randevusu gibi olacak bu. | Open Subtitles | و سيكون كموعد مزدوج لجريمة قتل |
| Bana bir çeşit randevu... teklif etti. | Open Subtitles | ..على اي حال دعاني للخروج معه كموعد غرامي |
| randevu gibi değil, sadece aynı yere giden... aynı arabaya binen, belki de aynı masaya oturan iki insan gibi. | Open Subtitles | .. ليس كموعد فقط شخصان يحضران الحدث نفسه يركبان بالسيارة نفسها وعلى الارجح يجلسان على نفس الطاولة |
| Barda, Restoranda veya bu durum gibi diğer randevular da mı randevu değil? | Open Subtitles | أتقصد ليس موعد في حانة، أم في مطعم، أم ليس كموعد غرامي إعتيادي ؟ |
| Ama bütün her şeye rağmen bence iyi bir randevu oldu. | Open Subtitles | والكن بالرغم من كل هذا الجنون كان كموعد غرامي جميل |
| Ne romantik bir randevu, seni ölüm maskesini görmeye getirmiş. | Open Subtitles | إنه كموعد رومانسي لتأخذيها لرؤية قناع الموت. |
| Ne romantik bir randevu ayarlamış böyle. | Open Subtitles | إنه كموعد رومانسي لتأخذيها لرؤية قناع الموت. |
| randevu gibi mi? | Open Subtitles | أنت تعنى كموعد ؟ هل هذا ما تعنيه ؟ |
| Annem benim için bir randevu mu ayarladı gibi mi göstereceğiz? | Open Subtitles | وسيبدو ذلك كموعد رتبته لي أمي؟ |
| - Nasıl yani, randevu gibi bir şey mi? - randevu değil. | Open Subtitles | ماذا تعنين ، كموعد غرامي مثلاً ؟ |
| Baskı ve resmiyete rağmen, aslında bu buluşma gençler için normal bir ilk görüşme gibiydi. | Open Subtitles | "رغم الضغط والرسميّات، تمكّن المراهقان من معاملة المناسبة كموعد أوّل عاديّ" |
| - Evet, güzel bir çifte buluşma olur. | Open Subtitles | - نعم بالتأكيد, وسيكون كموعد غرامي مزدوج |
| Seninle çıkmak istiyorum sevgili olarak. | Open Subtitles | ...أريد الخروج معكِ كموعد غرامي |
| Yani... çıkmak gibi mi? | Open Subtitles | كـ , كموعد مثلاً ? |
| Ne, demek istediğin, çiftlerin randevusu mu? | Open Subtitles | ، أتعني كموعد مزدوج؟ |
| - Bunun bir çıkma teklifi olduğunu düşünüyor. - Hayır. | Open Subtitles | ـ يعتقد ان الأمر يبدو كموعد بالنسبة له ـ كلا |