"كنتُ أنظر" - Translation from Arabic to Turkish

• bakıyordum

Yatağının yanında oturmuş, endişeli bir şekilde saatime bakıyordum çünkü karımdan bir şey saklıyordum.
جسلت بجانب سريرها ولكن كنتُ أنظر بقلق إلى ساعتي، وكنتُ أعرف شيئاً لا تعرفه.

Ona bakıyordum. Oldukça iddialı görünüyor.
كنتُ أنظر إليها، وتبدو لي زائدة بعض الشيء

Kafatasının üzerindeki kemik kırılmalarına bakıyordum ve bunu buldum.
كنتُ أنظر إلى شظايا عظمية بقمة الجمجمة ، و وجدت هذه

Sadece tahtaya bakıyordum ve şu yüzücü çocuğun iki hayat arasında sıkıştığını fark ettim.
كنتُ أنظر إلى اللوحة، ولقد لاحظتُ أنّ هذا الفتى السبّاح قد علق بين عالمين

Oraya bakıyordum demiyorum, ama zaten göz hizasındaydılar.
ليس كأنيّ كنتُ أنظر لهم ولكنهم كانوا في مستوى العين

O adamın başının dertte olduğunu anlamıştım. Arabasındayken ona bakıyordum.
كنتُ أعرف أنّ ذلك الرجل واقع في ورطة فقد كنتُ أنظر إليه مباشرة في سيّارته

Çayı koyduktan sonra mutfak penceresinden bakıyordum ve bir kelebek gördüm.
بعدما سكبتُ الشاي، كنتُ أنظر لنافذة المطبخ،

Hayır, kim olduğunu açıklıyordu ve ben de sana bakıyordum.
كلا، إنه كان يشرح لنّا مَن تكون أنت و أنا كنتُ أنظر إليك.

İki hafta önce başka bir dedektifin dosyalarına bakıyordum. Sonra adını gördüm.
قبل أسبوعين، كنتُ أنظر في ملفات قضايا مُحقق آخر، ورأيتُ اسمه.

Daha dün ona bakıyordum... ve bebek gibi bir yüzü var...
كنتُ أنظر اليه فى ذلك اليوم. بدا على وجهه منظر الطفولة، وانه عزيز علىّ،

Demek istediğim geçen gün New York Üniversitesi için şu broşürlere bakıyordum.
أعني, لقد كنتُ أنظر في الدليل قبل أيام،

Size küfretmek için bakıyordum.
كنتُ أنظر إليكَ فقط لأعبث معكَ

Ve, ve yukarı bakıyordum ve orada başka biri daha vardı.
كنتُ أنظر لأعلى و كان هناك شخصٌ آخر

Diğer odadaki kanepene bakıyordum sadece.
كنتُ أنظر لأريكتك بالغرفة المجاورة

Hayır, sadece gözlerinizin rengine bakıyordum.
لا , فقط كنتُ أنظر للون عينيك

Sadece bakıyordum.
كنتُ أنظر وحسب.

Şu tarafa bakıyordum.
كنتُ أنظر إلى هذا الإتّجاه

bakıyordum ve sonra düşündüm:
كنتُ أنظر ومن ثم ظننتُ:

Telefonuma bakıyordum.
كنتُ أنظر إلى هاتفي.