| Bunu söylememeliyim ama ben de olsam aynı şeyi yapardım. | Open Subtitles | لا يُفترض بي قول هذا، لكن كنتُ لأفعل نفس الشيء. |
| Sen olmasaydın ne yapardım bilemiyorum. Bugün şanslı günüm. | Open Subtitles | لا أعلم ما كنتُ لأفعل بدونك، اليوم يوم سعدي |
| Sen yanımda yokken bebeği kaybetsem ne yapardım bilmiyorum. | Open Subtitles | أجهل ما كنتُ لأفعل لو أنّي فقدتُ الطفل ولم تكن حاضراً |
| Böyle bir şeyi asla yapmazdım. Asla. | Open Subtitles | ما كنتُ لأفعل أمراً كهذا على الإطلاق، مطلقاً |
| Bu kadar önemli olmasaydı, bunu gerçekten yapmazdım. | Open Subtitles | مـّا كنتُ لأفعل مـّا أقدمتُ عليه مـّا لمّ يكن الأمر ضرورياً جداً |
| Senin yerinde olsam bunu yapmazdım, dostum. | Open Subtitles | ما كنتُ لأفعل هذا لو كنتُ مكانكَ ، يا صاح. |
| Buradakilerin yardımı olmadan başaramazdım. | Open Subtitles | ما كنتُ لأفعل هذا دون مساعدة الجميع في هذه الغرفة. |
| Teşkilatta çalışırken bizi böyle açık eden birine ne yapardım biliyor musun? | Open Subtitles | عندما عملتُ في الوكالة, أتعلم ماذا كنتُ لأفعل لشخصٍ يفضحنا بمثل تلك الطريقة؟ |
| Aslında kendim yapardım ama nerede oldukları hakkında hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | أوَتعلمان، كنتُ لأفعل ذلك بنفسي، لكنّي بالقطع لستُ أعلم أين هما الآن. |
| Seni anlıyorum. Annemle tekrar bir arada olabilmek için her şeyi yapardım. | Open Subtitles | كنتُ لأفعل أيّ شيءٍ لأكون مع والدتي ثانيةً |
| Birkaç yıl önce, hiç tereddüt etmeden ben de aynı şeyi yapardım. | Open Subtitles | منذ بضعة سنوات كنتُ لأفعل نفس الشيئ دون أن أرمش عيني |
| Sadece hata yaptın. Aynını ben de evladım için yapardım. | Open Subtitles | اقترفتَ غلطةً و كنتُ لأفعل الأمر ذاته لطفلتي. |
| Bir bakışı için her şeyi yapardım. | Open Subtitles | و بنظرة واحدة كنتُ لأفعل أيّ شيءٍ لاجلها |
| Bir zamanlar onun elimden alınmaması için her şeyi yapardım. | Open Subtitles | مرّ عليّ وقتٌ كنتُ لأفعل أي شيءٍ تقريباً .. |
| Dünya tehlikede olmasaydı bunu yapmazdım. | Open Subtitles | ما كنتُ لأفعل ذلك لو لم يكُنالعالمعُرضةللتهلكة.. |
| Ben olsam yapmazdım. Senin de ölmen için bir sebep yok. | Open Subtitles | ما كنتُ لأفعل ذلك، ليس هنالك داعي لتموت أنتَ أيضاً. |
| Ben olsam onun yaptığını yapmazdım. | Open Subtitles | أوَتعرف، ما كنتُ لأفعل ذلك، ما فعلته لأجلك. |
| Yerinde olsam bunu yapmazdım. | Open Subtitles | ما كنتُ لأفعل ذلك لو كنتُ مكانك |
| Bunu bu çevrede yapmazdım. | Open Subtitles | ما كنتُ لأفعل ذلك في هذه المنطقة |
| Siz olmadan başaramazdım. | Open Subtitles | أعني ما كنتُ لأفعل هذا من دونكم. |