| Üzerindeki renklerin ne anlama geldiğini anlayana kadar ona bakmayı çok severdim. | Open Subtitles | كنت أحب النظر اليها، كل تلك الألوان. حتى تبين لي ما تعنيه. |
| Şimdiye kadar ölmeyi severdim ama bu konuşma fikrimi değiştirdi. | Open Subtitles | نعم، كنت أحب الموت و لكن ذلك الخطاب غير رأيي |
| Ben çocukken, birşeyler yapmaya, karmaşık makineler üretmeye bayılırdım. | TED | عندما كنت طفلاً، كنت أحب بناء الأشياء، أن أصنع آلات معقدة. |
| Tek başına, acele etmeden sokaklarda yürümeyi seviyordum. | Open Subtitles | كنت أحب الذهاب للتمشية بمفردي دون عَجَلة عبر شوارع المدينة |
| Klitorisini dilimin ucuyla uyarmak hoşuma giderdi ıslak ve parlak pembe et havuzunda debelenen küçük bir ördek gibi. | Open Subtitles | يمص اصبعي بنهم كنت أحب إثارة بظرها بطرف لساني و بعدئذ أتركه |
| En başından sevdim onu, şimdi kalbimin derinliklerinde | Open Subtitles | كنت أحب هذا الرجل منذ البداية ، والطريق نزولا في أعماق قلبه |
| Küçükken, çizmeyi çok severdim ve bildiğim en yetenekli ressam annemdi. Ancak annem bir eroin bağımlısıydı. | TED | عندما كنت صغيراً، كنت أحب أن أرسم، و أكثر فنان موهوب عرفته هو كانت أمي لكن أمي كانت مدمنة على الهيروين. |
| Ancak işlerin nasıl yürüdüğünü kendime göre keşfetmeyi severdim. | TED | ولكن كنت أحب اكتشاف كيفية عمل الأشياء المختلفة. |
| Köydeki yazlık evimizin üzerinden hızla geçen uçakları izlemeyi severdim. | TED | كنت أحب مشاهدة الطائرات المحلقة بسرعة فوق بيتنا الصيفي في الريف. |
| Küçükken oyuncaklarımı parçalarına ayırmayı severdim. | Open Subtitles | عندما كنتُ صغيراً , كنت أحب أن أمزق ألعابي الى قطع |
| Çocukken bile, korkunç şeyleri severdim. İnsanlar, hayvanlar, hepsi aynıydı. | Open Subtitles | عندما كنت صغيراً , كنت أحب إخافة الناس بالحيونات والحشرات واي شيء مخيف |
| Akordiyonu çok severdim. Çalmak için o kadar çok çalıştım ve sonunda akıcı çalabilmeyi becerdim. | Open Subtitles | كنت أحب الأكورديون ، و تدربت و تدربت ، حتى صرت ألعب بطلاقة |
| Küçük bir çocukken, babamın karides teknesini sığ yerlerde sürmeye bayılırdım. | Open Subtitles | كولد صغير ، كنت أحب أن تبحر قارب أبي للجمبري بين البحار |
| Eskiden bu yaşlı şeyle vaktimi boşa harcamaya bayılırdım. | Open Subtitles | كنت أحب التجول في الجوار مع هذا الشيء القديم |
| Ona bayılırdım, aksesuarlarının bile süper güçleri vardı.Tanrım.. | Open Subtitles | مع الأساور وتاج. كنت أحب أن حتى الاكسسوارات لها كانت القوى العظمى. أوه، رجل. |
| Babamı seviyordum ama ondan çok korkuyordum. | Open Subtitles | أعنى أننى كنت أحب أبى لكننى كنت فزعاً منه |
| Yemeği de seviyordum, ve bırakarak kurtuldum. | Open Subtitles | كنت أحب أيضاً الطعام الفاسد و تركت هذا و لازلت حية |
| Otobüs gezilerini ve kurabiye satışını seviyordum, rezil bir pankart da salladım, ama futbol biraz... | Open Subtitles | كنت أحب الرحلات وبيع الخبز وأكون على الاغلفه،ولكن كره القدم |
| 12 yaşındayken, köpeklerimin çiftleşmesini izlemek hoşuma giderdi. | Open Subtitles | عندما كنت فى سن 12 كنت أحب أشاهد كلبى وأحملة |
| İkinizi de aynı sevdim. | Open Subtitles | لقد كنت أحب كلاكما بنفس المقدار |
| Tek bildiğim o kızı çok sevdiğim. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو أنني كنت أحب تلك الفتاة جدا |
| Ben de gitmek isterdim ama uyandırılıp giydirilecek bir koca ve o kadar çocukla... | Open Subtitles | كنت أحب أذهب و لكن مع زوج و أطفال كثيرين لرعايتهم |
| Onu çok sevmiştim. | Open Subtitles | كنت أحب ذلك الكلب |
| Evet. Motosiklet yarışı yapan birisine sırılsıklam aşık olmuştum. Omurgasını kırdı, birleştirdiklerinde benden kısa kaldı sonra da ayrılmak zorunda kaldık. | Open Subtitles | نعم, كنت أحب شخصا يمارس سباق الدراجات و لكنه كسر عموده الفقرى و عندما تعالج أصبح أقصر منى لذلك, كان عليه الرحيل. |