"كنت أحضر" - Translation from Arabic to Turkish

    • getirdin
        
    • alıyordum
        
    • katılıyordum
        
    • getiriyordum
        
    • almam gerekiyordu
        
    • gitmiştim
        
    • getirmişsin
        
    • yanında getirmişsindir
        
    Ama onun yerine, halka açık bir yere birini öldürmek için bir silah getirdin. Open Subtitles ولكن بدلا من ذلك، كنت أحضر مسدسا الى مكان عام مع نية لقتل شخص ما.
    Sen onlara yardım ediyorsun çünkü onları bana sen getirdin. Open Subtitles كنت أحضر له بالنسبة لي ل كنت تحاول مساعدتهم.
    Ona hazırladığım büyücülük seti için bir şeyler alıyordum. Open Subtitles كنت أحضر لها كل هذه الأشياء من أجل عدّة تعويذة انا أصنعها لها.
    Çocukken babamın dizinin dibinde oyunlara katılıyordum. Open Subtitles فقد كنت أحضر المباريات عندما كنت طفلاً تحت ركبة والدي
    Sana bunu getiriyordum. Milyonlar kazanacağız. Open Subtitles كنت أحضر لكِ هذا نستطيع جنى الملايين
    Arabadan bir şey almam gerekiyordu Nate de şemsiyesi ile bana centilmence eşlik etti. Open Subtitles كنت أحضر شيئا من السيارة و (نات) كان لطيفا بما فيه الكفاية ليرافقني إلى السيارة بمظلته
    Ben de bir defasında altı kişinin kötü ses düzeni yüzünden, hastaneye kaldırıldığı Alice Cooper konserine gitmiştim. Open Subtitles نعم هل كنت أنت؟ كنت أحضر شيئاً لأليس كوير حيث حملوا ستة أشخاص بسرعة نحو المستشفى مصابين إصابات بالغة
    Birkaç dosya da getirmişsin. Open Subtitles آه , كنت أحضر القليل مجلد أيضا.
    Yarrak kartını yanında getirmişsindir umarım 8'li yarrak setimiz bedava şu an. Open Subtitles آمل كنت أحضر "عضو ذكرى" لكمة بطاقة لأن "عضو ذكرى" الثامن مجانا.
    Ondan önceki seferdeyse, eve hamile... pireli, üç ayaklı bir köpek getirdin. Open Subtitles ثم، مرة قبل ذلك، كنت أحضر المنزل حاملا... ... التي تنتشر فيها برغوث، الكلب ثلاثة أرجل.
    Söyle, beni neden getirdin? Open Subtitles ‎قل لي، لماذا كنت أحضر لي هنا. ‏
    - Pastayı, buraya mı getirdin? - Her yere götürüyorum. Open Subtitles كنت أحضر الكعكة لحفلة موسيقية ؟
    Bunu bu hâle kendin getirdin Frank. Open Subtitles تعلمون، كنت أحضر هذه على نفسك، فرانك.
    Çokuluslu bir şirketi dize getirdin sayısız hayat kurtardın. Open Subtitles كنت أحضر شركة متعددة الجنسيات شركة تجثو على ركبتيها ، أنقذ حياة عدد لا يحصى .
    Onu bana sen getirdin çünkü onlara yardım ediyorsun! Open Subtitles كنت أحضر له معي لأنك كانوا يحاولون مساعدتهم!
    Kasabadan akşam yemeği alıyordum ve içeri girdiğini gördüm. Oturursam rahatsız olurmusun? Open Subtitles كنت أحضر العشاء في المدينة ورأيتك تدخلين، أتمانعين أن أجلس؟
    (Kahkahalar) "O cumartesi nerede olduğumu sormuştun ya, sana bu yüzüğü alıyordum. TED (ضحك) "يوم السبت حين تساءلت أين كنت، حسنا، كنت أحضر لك خاتمك.
    Geçen yıl, Wall Street'te toplantılara katılıyordum. Open Subtitles في العام الفائت، كنت أحضر إجتماعات في بورصة "وول ستريت".
    Bir çeşit kitap etkinliğine katılıyordum. Open Subtitles كنت أحضر نوعاً من أمسية لكتاب
    Biraları getiriyordum ama. Open Subtitles كنت أحضر الجعة فحسب للجميع
    - Hayır. Sana bunu getiriyordum. Open Subtitles لا، لقد كنت أحضر هذه لك.
    Arabadan bir şey almam gerekiyordu. Open Subtitles كنت أحضر شيئا من السيارة
    Birkaç yazışmayı almam gerekiyordu. Open Subtitles أنا كنت أحضر بعض المراسلات
    Eddie. Kahve almaya gitmiştim. Gelmene sevindim. Open Subtitles "إيدي" كنت أحضر كوباً من القهوة من اللطيف أن تأتي للزيارة.
    Kendi yemeğini getirmişsin. Open Subtitles أوه، كنت أحضر الغداء الخاصة بك.
    Costco Kartı'nı yanında getirmişsindir umarım çünkü hesapta yarraklara geleceksin. Open Subtitles الأمل كنت أحضر بطاقة كوستكو الخاص بك، لأنك على وشك الحصول على "عضو ذكرى" بكميات كبيرة!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more