| İçeri girip bedenimi almaya çalışırken bana fısıldayan o meleği duyabiliyordum. | Open Subtitles | كنت أسمع أن الملاك يهمس لي حين حاولت إلى انزلق داخل |
| Atınızın yaklaşmasını duyabiliyordum. Avluda çıkardığı nal seslerini duydum. | Open Subtitles | كنت أسمع الحصان يقترب, و كنت أسمع حوافره عبر الفناء |
| Memurun aslında ne dediğini duyabiliyordum tabii. | Open Subtitles | بالطبع كنت أسمع ما يودّ الموظف قوله حقاً |
| Kapalı çarşıda ayak seslerini duyuyorum. Arkama bakaraktan yürümekten yoruldum artık. | Open Subtitles | لقد كنت أسمع وقع أقدامك في كل ليلة لقد سئمت من الخوف |
| Sen beni iyileştirdikten sonra çok dikkatlice dinliyordum. | Open Subtitles | بعدما قمتِ بالتصحيح لي ، كنت أسمع بحرص شديد |
| Seslerini duyabiliyorduk. Adamlarımızı arka tarafta teker teker indiriyorlardı. | Open Subtitles | كنت أسمع الى المعدن يضرب الواحد تلو الاخر |
| Üzerimde zirvede insanların gülme seslerini duyuyordum. | TED | كنت أسمع الناس يضحكون على القمة فوقي مباشرةً. |
| Tabii ki görevlinin ne dediğini duyabiliyordum. | Open Subtitles | بالطبع كنت أسمع ما يودّ الموظف قوله حقاً |
| İşin kötü tarafı boğanın şerefine düzenledikleri yürüyüşü duyabiliyordum. | Open Subtitles | أسوأ ما في الأمر أنني كنت أسمع تهليل الجمهور للثور |
| Çimlerin büyüdüğünü, çiçeklerin açtığını, kar tanelerinin düştüğünü duyabiliyordum. | Open Subtitles | كنت أسمع نمو الاعشاب الزهور تتفتح الثلج يتساقط |
| Duvar yüzünden söylediği şeyleri güçlükle duyabiliyordum... | Open Subtitles | كنت أسمع صوت تضرعاته الخافت ..عبر الحائط |
| Ama arkasından gelen değişik sesleri duyabiliyordum. | Open Subtitles | ولكني كنت أسمع أصوات تأتي من خلفه |
| Dişlerinin gıcırdadığını duyabiliyordum. | Open Subtitles | كنت أسمع أسنانه تطحن |
| Çünkü bir adam evime gelip bana zor kazanılmış yüz altmış bin dolarımı bir avukatın eline bıraktığını söylerse kendime, ölümden kurtulmak için yapılan umutsuz bir yakarış mı duyuyorum diye sorarım. | Open Subtitles | لٔأنه عندما يأتي رجل ويقول إنه ترك 160 ألف دولار من مالي في عهدة مدني أتساءل إذا ما كنت أسمع نداء للموت |
| Her Allah'ın günü, kafamın içinde bu melodiyi duyuyorum... gümbür gümbür atan bir kalp gibi. | Open Subtitles | إن الأمر و كأنه طوال حياتي كنت أسمع هذا الصوت في رأسي |
| Evet, devamlı Grandview'in bizi çektiğni duyuyorum. | Open Subtitles | نعم ، كنت أسمع بأن جراندفيو تجذبنا أظن بأن ذلك صحيح |
| - Kaptan, buna izin veremem. - Sizi izliyor ve dinliyordum. | Open Subtitles | كابتن لا يمكننى أن أدعك- لقد كنت أسمع وأشاهد - |
| Aslında arabada kaset attığında tam da bu şarkıyı dinliyordum. | Open Subtitles | هذا مدهش لقد كنت أسمع هذه الأغنية عندما |
| Karaktere girmek için Rascal Flatts dinliyordum. | Open Subtitles | كنت أسمع "راسكال فلاتس" للدخول في الشخصية |
| Seslerini duyabiliyorduk. Adamlarımızı arka tarafta teker teker indiriyorlardı. | Open Subtitles | كنت أسمع الى المعدن يضرب الواحد تلو الاخر |
| Duyduklarım kendi düşüncelerim değildi. Onlarınkini duyuyordum. Büyük ihtimalle aklımı oynattığımı düşünüyorsundur ama... | Open Subtitles | لم أكن أسمع أفكاري، لقد كنت أسمع أفكارهم لربما تعتقدين أنني أُجن.. |