| Ben Düşünüyordum da biraz daha seksi yapmayı istiyorum. Biliyorsun, daha gerçekçi. | Open Subtitles | كنت أفكّر أنني أريد جعله مثير أكثر قليلاً حقيقي أكثر بعض الشيء |
| Düşünüyordum da. Bu çok büyük bir komplo. | Open Subtitles | كنت أفكّر في ذلك، لا بد أن وراء ذلك مؤامرة عظيمة |
| Son zamanlarda, düşünüyorum da, belki de hayaller, sadece hayaldir. | Open Subtitles | لقد كنت أفكّر مؤخراً بأنَّ الأحلام قد تبقى أحلاماً للأبد |
| Ayrıca ortalıkta vampir avcıları dolaşıyorken ana üslerinin dibinde yalnız yaşamak da pek iyi bir fikir değil diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أيضًا كنت أفكّر إن كان هناك صائدو مصاص دماء طلقاء يعيشون بمفردهم لدى بيوتهم، فعلى الأرجح مغادرتي ليست فكرة صائبة. |
| Bu konuda düşünüp duruyordum ve açıkçası, düşündüm de sana karşı dürüst olmalıyım. | Open Subtitles | ...لقد كنت أفكّر حول ذلك، وشعرتُ أنّه أحتاج إلي أن أكون صريحاً معكِ |
| Her neyse, Düşünüyordum da Mia ve sen belki bir gece bize akşam yemeğine gelmek istersiniz. | Open Subtitles | فقط على أية حال كنت أفكّر ربما أنت ومايا تودّان أن تنضما معنا على العشاء |
| Düşünüyordum da şöyle, sıradışı bir şeyler hoş olabilir. | Open Subtitles | .. حسناً، كنت أفكّر أن الأمر سيكون لطيفاً لنفعل شئ غير عادي |
| Sadece Düşünüyordum da, sihirbazların neden güzel bir asistanları olur? | Open Subtitles | لكنني كنت أفكّر لماذا يستخدم السحرة فتيات جميلات لمساعدته؟ |
| Düşünüyordum da, her odaya ekstra bir çift çorap koyabiliriz. | Open Subtitles | كنت أفكّر لماذا لا نضع زوجاً إضافياً من الجوارب في كل غرفة ؟ |
| Ona teklif etmeyi Düşünüyordum da. | Open Subtitles | كنت أفكّر بالخروج معها لإقتراح شيئاً عليها. |
| Aslında, Düşünüyordum da belki biraz ara vermeliyiz. | Open Subtitles | بالواقع كنت أفكّر بأنّنا يجب أن نبتعد عن بعضنا قليلًا. |
| düşünüyorum da son zamanlarda onu görmemem belki de kötüye işarettir. | Open Subtitles | لذا كنت أفكّر مؤخّراً أنّ عدم رؤيته ربّما يكون مؤشّراً سيّئاً |
| Ben biraz daha seksi bir şey düşünüyorum, belki kalçalarda. Lenny. | Open Subtitles | كنت أفكّر بشيء مثير بعض الشيء ربّما في الوروك, ليني |
| Bunların bir sürü saçmalık olduğunu düşünürdüm... ama son zamanlarda düşünüyorum da belki de yaşlı yarasa doğruyu söylüyordu. | Open Subtitles | لقد كنت أعتقد أنّ ذلك كثيراً من الهراء ...لكن مؤخراً كنت أفكّر فحسب ربّما تلك العجوز الشمطاء كانت محقة |
| Oraya çok yakınım şu an ve düşündüm de neden siz de atlayıp... oraya gelmiyorsunuz? | Open Subtitles | أنا لست بعيدا من هناك الآن، و كنت أفكّر لمَ لا أبقى هنا |
| Oraya çok yakınım şu an ve düşündüm de neden siz de atlayıp... oraya gelmiyorsunuz? | Open Subtitles | لست بعيداً من هنا الآن ، و كنت أفكّر لماذا لا آتي و آخذكما إلى هنا؟ |
| "Tek düşündüğüm, okul başlayana kadar geri dönmekti." | Open Subtitles | كلّ ما كنت أفكّر به كان ألعودة لبداية الدراسة |
| Teşekkür ederim. Ben değiştirmenin vakti geldi diye düşünüyordum. | Open Subtitles | شكراً، كنت أفكّر في أنه قد حان وقت التغيير. |
| Bu, niye ölü hayvan cesetlerini yumruklamayı düşündüğümü açıklıyor. | Open Subtitles | حسنا، هذا يفسّر لماذا كنت أفكّر بلكم جثث حيوانات ميتة. |
| Bizim durumuz ve senin sorun hakkında çok düşündüm ve uzun uzun düşünmeden reddetmek istemedim. | Open Subtitles | لقد كنت أفكّر بموقفنا كثيراً، و بطلبك للزواج منّي، و أنا لم أرغب برفضه من دون التفكير حتى |
| Orada oturmuş uyumamak için çabalarken tek düşünebildiğim dün olanlar. | Open Subtitles | لذلك لقد حاولت بكل يأس عدم النوم أثناء تحدّثه، وكل ما كنت أفكّر فيه، هو موضوع الأمس |
| Bilmem, yarın belki ona uğrarım diyordum. | Open Subtitles | لا أعرف. كنت أفكّر انه لربّما قد احضر غدا. |
| Phoebe'nin sonunda doğru düzgün bir adam bulup da hatırlayamayacak olmasının çok kötü olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أفكّر بأنه لمن المؤسف أن تحصل فيبي، على رجل رائع ولا يمكنها تذكّره حتى |