| Uzun zamandır, tek konuşabildiğim kişi sendin. | Open Subtitles | لوقت كنت الشخص الوحيد الذي أستطيع التحدث إليه |
| Gerçekten önemsediğim ilk kişi sendin. | Open Subtitles | أنت كنت الشخص الأول الذي منحني مشاعر الحب |
| Sanırım gruptakiler dışında o şarkıyı dinleyen ilk kişi bendim. | Open Subtitles | كنت الشخص الوحيد خارج الفرقة الذي استمع إلى ذلك الألبوم |
| 1D'de oturuyordum. Hosteslerle konuşabilen tek kişi bendim. | TED | كنت جالساً في 1ـ د. لقد كنت الشخص الوحيد الذي يمكن التحدث إلى المضيفين. |
| Ondan daha yaşlı olan tek kişi sensin daha güçlü olan sensin. | Open Subtitles | لقد كنت الشخص الوحيد الأكبر منه، الشخص الوحيد الأقوى منه |
| Demek istediğim, Amerika'nın bazı eyaletlerinde bulundum ve oradaki tek insan bendim. | TED | أقصد، لقد رأيت ولايات في أمريكا وقد كنت الشخص الوحيد هناك. |
| Bu okulda bana böyle hitap etmeyen tek insan sendin! | Open Subtitles | لقد كنت الشخص الوحيد في هذه المدرسة الذي لم يقل لي هذا |
| Bebeğim, demek istediğim, oyundaki tek kişi sendin. | Open Subtitles | انا اعني ذلك حبيبتي لقد كنت الشخص الوحيد في تلك المسرحية |
| Neden annenle hastanede görüşen tek kişi sendin? | Open Subtitles | لماذا كنت الشخص الوحيد الذي رأى امك في المستشفى ؟ |
| Atkıyı kaybettiğini bilen tek kişi sendin. | Open Subtitles | لقد كنت الشخص الوحيد الذي يعرف وقالت انها تريد فقدت. |
| Onun saygı duyduğu tek kişi sendin. Ve bu yüzden onun ruhunu parçaladın. Onu Bludhaven'da bir barınakta bulduk. | Open Subtitles | كنت الشخص الوحيد الذي اتّخذه قدوة، ولهذا فإنّك حطّمت روحه. |
| 1953'te buradan canlı ve akıl sağlığı yerinde olarak çıkmayı başaran tek kişi bendim. | Open Subtitles | انا كنت الشخص الوحيد الذى خرج من هنا حيا وعاقلا عام 1953 |
| Oradaki tek yaşlı kişi bendim, Morty. | Open Subtitles | انا كنت الشخص الوحيد الكبير سنّا هنالك مورتي |
| Kendimi savunmam gerekirse, yumruk atmayı bırakın diyen tek kişi bendim. | Open Subtitles | في دفاعي لقد كنت الشخص الوحيد انه يجب ان نتوقف عن الضرب |
| Doğum günümü hatırlayan, tek kişi sensin. | Open Subtitles | لقد كنت الشخص الوحيد الذي تذكر عيد ميلادي |
| İkincisi, yolsuz bir çalışanı belirleyip işine son veren ofisteki tek kişi sensin. | Open Subtitles | وثانياً، كنت الشخص الوحيد في المكتب الذي لاحظ موظفاً مشتبهاً به، وطرده |
| Orada seni müdafaa eden tek insan bendim. | Open Subtitles | لقد كنت الشخص الوحيد هناك الذي دافع عنك |
| Seninle fizik terapide olan tek insan bendim. | Open Subtitles | كنت الشخص الوحيد معكِ في العلاج النفسي |
| Güvenebileceğim tek insan sendin. | Open Subtitles | لقد كنت الشخص الوحيد الذي بإمكاني الثقة به |
| İnternetdeki bilgilerde dünya dışı enfeksiyonlar yazmıyor ve bunun tedavisini bulabilecek tek kişisin. | Open Subtitles | لا تحتوي الأنترنيت على معلومات كثيرة عن الأمراض الفضائية، لذا كنت الشخص الوحيد الذي كنت أستطيع طلب العلاج منه. |
| İnternette olan en popüler kişiydim. | TED | كنت الشخص الأكثر شعبية على الموقع. |
| Biliyor musunuz, bana iyi davranan tek kişi sizdiniz. | Open Subtitles | أنت كنت الشخص الوحيد ذلك كان لطيف جدا لي. |