| Ama kostümün içini dolduracak kadar şişman olan tek kişi bendim. | Open Subtitles | ..لكني كنت الوحيد الذي سمين بما فيه الكفاية ليليق عليه الزيّ |
| Çocukluğumda saklambaç oynarken "1 hipopotam, 2 hipopotam" diye sayma gereği duymayan tek kişi bendim. | Open Subtitles | في طفولتي كنا نلعب الأستغماية كنت الوحيد الذي لا يقول : |
| Tanrının tüm küçük oyuncakları arasında bir kıvılcım gösteren tek sen vardın. | Open Subtitles | من كل ألعاب الرب المدمرة الصغيره، كنت الوحيد الذي يمتلك أي شجاعة. |
| Geass'ı bilenin bir tek sen olduğunu mu sanıyordun? | Open Subtitles | هل كنت تظن أنك كنت الوحيد الذي تعرف عن جييس؟ |
| Konuştum, ve görünüşe göre sadece ben aldırış ediyorum. | Open Subtitles | وفعلت ذلك، وعلى ما يبدو كنت الوحيد الانتباه. |
| Ben de olay mahalinde kusanın sadece ben olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | حقا؟ ، لقد كنت الوحيد الذي كان يتقيأ في مسرح الجريمة |
| Bütün çocukları arasında, kendisine çocuk olmanın ne olduğunu hatırlatanın sadece sen olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | , قال أنه من جميع أبنائه كنت الوحيد معنى أن تكون طفلاً |
| Kitapların kutsallığına saygı duyan bir tek ben kaldıysam gidip kendim beklerim orada. | Open Subtitles | إن كنت الوحيد الذي يقدر قيمة الكلمة المكتوبة سأذهب إلى هناك لحمايتها بنفسي! |
| -Bak bana karşı gelme adamım. -Seni savunan tek kişi bendim. | Open Subtitles | لا تجعلني أنظر إليك بسوء يا رجل الصفيح كنت الوحيد الذي يدافع عنك |
| Bu film yüzünden para kaybetmeyen tek kişi bendim. | Open Subtitles | كنت الوحيد الذي لم يخسر المال في المشروع |
| Olayın tamamını ve nasıl içi içe geçtiğini gören tek kişi bendim. | Open Subtitles | كنت الوحيد الذى يرى كل شىء : كيف تلك الأشياء كلها تلاءم بعضها |
| Şehirde o çocuğu öldürdükten sonra sana iş veren tek kişi bendim. | Open Subtitles | لقد كنت الوحيد المهتم بإعطائك وظيفة بعد أن قتلت هذا الطفل فى الولايات المتحدة |
| Bağlantı kuruldu.... ...ama dünyaya dönmeyi başarabilen bir tek sen vardın. | Open Subtitles | لقد تم الإتصال ولكنك كنت الوحيد الذى وصل للأرض |
| Bağlantı kuruldu ama dünyaya bir tek sen ulaşabildin. | Open Subtitles | تم اجراء الاتصال ولكنك كنت الوحيد الذي وصل من خلاله الى الأرض |
| Bağlantı kuruldu ama dünyaya bir tek sen ulaşabildin. | Open Subtitles | ثم الحقوا بي تم اجراء الاتصال لقد كنت الوحيد الذي وصل من خلاله الى الأرض |
| ...sonra evde tek başıma olduğumu fark ettim. sadece ben vardım. | Open Subtitles | عندها اكتشفتُ أنني كنت وحيداً بالمنزل كنت الوحيد هناك |
| Beşimiz de içtik ama gerçeği sadece ben söyledim. | Open Subtitles | لقد كنا خمسة من دخنها لكنني كنت الوحيد الذي قال الحقيقة |
| Korkakları ayrıştırdıktan sonra, sadece ben kaldım. | Open Subtitles | أخذ الطريق الجبان للخروج، كنت الوحيد الذي غادر. |
| Kazadan önce mağazada sadece sen vardın, öyle mi? | Open Subtitles | إذاً كنت الوحيد الذي وصل إلى هناك قبل الحادثة صحيح ؟ |
| O gece sadece sen dışarıdaydın. | Open Subtitles | كنت الوحيد الموجود بالخارج تلك الليلة |
| Ama onları sadece sen görebiliyorsan onları paylaşamazsın. | Open Subtitles | ولكن إذا كنت الوحيد الذي تراها |
| Menachem amcanın konuşmasını bir tek ben mi dinledim? | Open Subtitles | هل كنت الوحيد الذي يستمع الى نخب العم مناحيم؟ |