| Sen Haklıydın, Scorpio. Seni dinlememiz gerekirdi. | Open Subtitles | كنت على صواب , ايها العقرب كان لابد ان نستمع اليك |
| Haklıydın, Johnny. Ne yaparsan yap başaramıyorsun. | Open Subtitles | لقد كنت على صواب , لا يمكن الفوز مهما فعلت |
| Bileğim hakkında Haklıymışsın. Üstüne basmamalıydım. | Open Subtitles | لقد كنت على صواب لم يكن يتوجب علي أن أقف |
| Haklıymışsın. Seni kazıklamaya çalışıyor. | Open Subtitles | لقد كنت على صواب انه يحاول الغدر بك |
| haklıysam, muhtemelen bu binadaki herkesin hayatını kurtarırsınız. | Open Subtitles | و اذا كنت على صواب فأنك ستنقذ حياه الموجودين هنا |
| Beni ara. haklıysam, çok şaşıracaksınız. | Open Subtitles | إتصل بى ،إذا كنت على صواب سترى ما سأفعله بك |
| Birşey var ve eğer doğruysa sanırım bir cinayeti çözdüm. | Open Subtitles | هناك شيئاً , وإذا كنت على صواب أعتقد أننى حللت القضية |
| Nasıl bir yabancı? haklıydım. Yakalanırsan bir ödül var mı diye soruyor. | Open Subtitles | كنت على صواب ، لقد سألهم عن الجائزة لوساهمفي القبضعليك. |
| Eğer haklıysan özellikle de sen haklıysan bile neden kendi ülkesini bırakıp buraya gelsin ki? | Open Subtitles | --بفرض أنك على صواب --وخاصة إن كنت على صواب لماذا يترك بلده ويأتي هنا؟ |
| Bütün eşyaları geri alıyorlar. Sanırım Haklıydın. | Open Subtitles | انهم يستردوا كل اشيائى اعتقد انك كنت على صواب |
| - Bunu başaracağını biliyordum. - Haklıydın anne. | Open Subtitles | انا اعلم انك تستطيع فعل هذا لقد كنت على صواب |
| Haklıydın bütün herkesi aramış. | Open Subtitles | لقد كنت على صواب لقد إستدعى كل شخص منهم. |
| Yeni adaylara yama verme konusunda Haklıydın. | Open Subtitles | لا , لا لكن المغزى هو , أنك كنت على صواب عن اعطائنا للشارة لهؤلاء الخدم الجدد |
| Anlamamıştım, ama sen Haklıydın. | Open Subtitles | انا لم اكن اتفهم ولكنك كنت على صواب |
| Haklıymışsın. Seni kazıklamaya çalışıyor. | Open Subtitles | لقد كنت على صواب انه يحاول الغدر بك |
| Haklıymışsın. Seni sikmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لقد كنت على صواب انه يحاول الغدر بك |
| Haklıymışsın. Seni sikmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لقد كنت على صواب انه يحاول الغدر بك |
| Haklıymışsın. | Open Subtitles | لقد كنت على صواب |
| Beni ara. haklıysam, çok şaşıracaksınız. | Open Subtitles | إتصل بى ،إذا كنت على صواب سترى ما سأفعله بك |
| Küçük bir gemi olarak tanımlanıyor. Şimdi, eğer haklıysam, o hala burada olabilir. | Open Subtitles | الوصف , بأنها داخل سفينة صغيرة لو كنت على صواب , ربما لازالت هنا |
| Birşey var ve eğer doğruysa, sanırım bir cinayeti çözdüm. | Open Subtitles | هناك شيئاً , وإذا كنت على صواب أعتقد أننى حللت القضية |
| Sanırım verdiğin kararda görünüşe göre ben haklıydım. | Open Subtitles | اعتقد ان هذا هو القرار الذي اتخذته و .. يبدوا اني كنت على صواب بما فعلته |