| Eğer bütün bunlarla mutlu değilsen neden sadece gitmiyorsun? | Open Subtitles | الآن، إذا كنت غير راض عن هذا كله، لماذا لا تمشي للتو؟ |
| Eğer her olasıIık için hazırlıklı değilsen, o zaman oyuna dahil olmamalısın. | Open Subtitles | إذا أنت كنت غير مستعد لكلّ الإمكانيات، ثمّ أنت يجب أن لا تخطو على الحقل. |
| Eğer kendinden hoşnut değilsen kendinle uğraş derler. | Open Subtitles | أنت تعلم أخبرني بعض الاشخاص إن كنت غير راض عن نفسك فعليك العمل على تحسين نفسك |
| Şef, eğer kızların kayıp olduklarından emin değilseniz neden bizden yardım istediniz? | Open Subtitles | ايها الرئيس ان كنت غير متأكدا ان الفتيات مفقودات لم ستطلب مساعدتنا؟ |
| Her neyse, satın almaya hazır değilseniz, sahipleri kiralamaya da niyetliler. | Open Subtitles | على كل حال.اذا كنت غير مستعد للشراء المالكين راغبين ايضا بالتأجير |
| Belirsizlik çok kötü bir şeydir. Evrimsel olarak kötüdür. Eğer onun yırtıcı bir hayvan olup olmadığından emin değilseniz, çok geç. | TED | الآن، الشك شيء سيء للغاية. إنه من الناحية التطورية هو أمر سيئ. إذا كنت غير متأكد أن ذلك مفترس، سيكون الأمر متأخرا جدا. |
| Bende onla flört ediyor Cal ile evliliğimden ne kadar mutsuz olduğumu anlatıyordum. | Open Subtitles | أقوم أنا بالمغازلة و أذكر له كيف كنت غير سعيدة بزواجي من كال |
| Eğer sen sorumsuz biri değilsen niye her şeyin sorumlusu benim? | Open Subtitles | ، إذا كنت غير مسؤول لماذا أنا مسؤولة عن كل شيء ؟ |
| Ama yöntemlerimden memnun değilsen işi başkasına postalayabilirsin. | Open Subtitles | ولكن إن كنت غير راضاً على عملي يمكنك تكليف شخص أخر |
| Eğer dikkatli değilsen o delik hızlı biçimde mezarın olabilir. | Open Subtitles | وإذا كنت غير حذر، هذه الحفرة ستكون بعدها قبرك. |
| Onlar buradayken rahat değilsen, ne diye onları davet ettin ki? | Open Subtitles | إذا كنت غير مرتاح لوجودهم هنا إذآ لماذا قمت بدعوتهم؟ |
| Çünkü hazır değilsen, hazır değilsindir. | Open Subtitles | لأنك إذا كنت غير مستعدة فأنتِ غير مستعدة |
| Bunlarla hoşnut değilsen eğer ki dostum, en azından kızımdan ellerini uzak tutarak edepli ol. | Open Subtitles | وإذا كنت غير راض بذلك ، يا صديقي على الأقل امتلك الحشمة للحفاظ على قفازاتك بعيدا عن ابنتي |
| Efendim, eğer benden memnun değilseniz, beni kovabilirsiniz madem küçük düşürmüşüm! | Open Subtitles | أذا كنت غير راضي عني سموكم فإعفني من خدمتك. |
| Evet, eğer alışık değilseniz çok etkileyicidir | Open Subtitles | نعم ، إذا كنت غير متعود على هذا ستجده رائعا جدا |
| Eğer memnun değilseniz, babanız dışarıdan bir doktora da gidebilir. | Open Subtitles | انا اعتقد أن الممرضة تقوم بمعظم العمل. اذا كنت غير راضي فيمكنك ان تعرض والدك علي طبيب أخر. |
| Tamam, sana bir kaç soru sormak istiyoruz, tabii çok meşgul değilseniz. | Open Subtitles | نودُ ان نسألك بضعة أسئلة إن كنت غير مشغول جداً |
| Hazır değilseniz de kendinizi kötü hissetmeyin. Dışarıda mümkün olduğu kadar çok insana ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | لا تشعر بالسوء إذا كنت غير مستعد للإعتقال يمكننا أن نجد غيرك كثيرين فى الخارج |
| Eğer öldürdüğü kişinin asılmasına sebep olan suçu işlediğine emin değilseniz, suçlayabilirsiniz ve suçlamanız gerekir. | Open Subtitles | يمكنك، وينبغي. إذا كنت غير متأكد من أن هذا الرجل. من أن الرجل الذي أعدمه لم يرتكب هذه الجريمة. |
| Oysa şimdi, senin yüzünden ne kadar mutsuz bir insan olduğumun tamamen farkındayım! | Open Subtitles | و لكن الآن و بسببك بت أعرف كم كنت غير سعيدة |
| Buradan gitmeden önce, aklımı sıyırmadan önce, mutsuz olduğumu hiç fark etmedin mı? | Open Subtitles | قبل ان اغادر قبل ان اهرب هل مر بك انني كنت غير سعيد ؟ |