| Ben senin yaşındayken, o kadar denize yakın yaşardım ki tadını alabilirdim. | Open Subtitles | عندما كنت في سنك .. كنت أعيش بجانب البحر ، وأتذوق مياهه |
| Ben senin yaşındayken bana da çok gülerlerdi. | Open Subtitles | عندما كنت في سنك الناس كانت تضحك علي كثيراً |
| Ben senin yaşındayken ayakkabım yoktu bile. | Open Subtitles | عندما كنت في سنك , لم يكن لدي حتى أحذية رياضية |
| Biliyor musun, senin yaşındayken... ben de böyle korkunç kabuslar görürdüm. Onu gördüm. | Open Subtitles | عندما كنت في سنك اعتدت أن أعاني من هذه الكوابيس |
| Ben senin yaşında annemin ve babamın ayrıldığını sadece rüyamda görürdüm. | Open Subtitles | عندما كنت في سنك كنت أحلم بأن يتطلق والدي |
| Ben senin yaşındayken yaban domuzundan başka birşey yemezdim! | Open Subtitles | ... عندما كنت في سنك لم أكل شيء ولكن خنزير |
| Ben senin yaşındayken, hiç yiyeceğim yoktu. | Open Subtitles | عندما كنت في سنك لم يكن لدي اي طعام |
| Ben senin yaşındayken, mektup arkadaşım Ohio'daki bir çiftlikte yaşıyordu, akıl hastanesinde değil. | Open Subtitles | إنه فقط عندما كنت في سنك كان صديق المراسلة بمزرعة في (أوهايو)، و ليس في مصحة |
| Ben senin yaşındayken en iyi işimi yapmıştım. | Open Subtitles | - يجب أن تضاعفي جهدك، عندما كنت في سنك |
| Acele etsen iyi olur. Ben senin yaşındayken en iyi işimi yapmıştım. | Open Subtitles | - يجب أن تضاعفي جهدك، عندما كنت في سنك |
| Ben senin yaşındayken, | Open Subtitles | عندما كنت في سنك |
| Ben senin yaşındayken böyleydi. | Open Subtitles | - كان ذلك حين كنت في سنك |
| Uyanma zamanı. - Senin yaşındayken, ben işimi gününde yapardım... | Open Subtitles | حان الوقت لكى تستيقظ عندما كنت في سنك عملت يوم بيومه... |
| Senin yaşındayken ben de aynı durumdaydım. | Open Subtitles | مررت بنفس الحالة حين كنت في سنك. |
| Bunu senin yaşındayken ben de yaşadım. | Open Subtitles | ذهبت من خلال هذا عندما كنت في سنك. |
| Ben senin yaşında olsaydım, alırdım bunu. | Open Subtitles | لو انني كنت في سنك لكنتاشتريتها. |