| Ben sadece... arabanın tekerinin sağlam olduğundan emin olmak istiyordum. | Open Subtitles | كنت مجرد كنت أتأكد من الهواء بالإطارات لأتأكد أنها آمنة |
| Bu işten beni sorumlu tutuyorsun ama Ben sadece elçiyim. | Open Subtitles | ان تلقين بالأمر علي لكني كنت مجرد رسول حــقّا ؟ |
| Bir şeyler arıyorlardı, ama Ben sadece yaşlı bir adamdım ve onlar da beni çöp poşetiymişim gibi fırlattılar. | Open Subtitles | لقد كانوا يبحثون عن شئ ما, لكن لقد كنت مجرد رجل عجوز, لذلك هم تخلصوا منى ككيس من القمامة |
| Ama neyse ki bu sefer Sadece bir öğrenci olarak sınıf arkadaşlarıma katılmak için. | TED | ولكن لحسن الحظ، هذه المرة كنت مجرد طالب، لأنضم إلى زملائي في الصف. |
| Hey ben sokakarda yanlız büyüdüm Sadece bir çocuktum. | Open Subtitles | لقد نشأت وحيدة فى الشوارع، كنت مجرد طفلة |
| Sen sadece çocuktun. Ben 20 yıldan fazladır evli bir adamım. | Open Subtitles | لقد كنت مجرد طفل إنني متزوج منذ أكثر من عشرين عاماً |
| Ben sadece soru soruyordum. | Open Subtitles | على لسان الشاهدة لقد كنت مجرد اسأل سؤالا |
| Ben sadece hayalinin peşinden koşan, ve sonunda onu elde edebilmiş biriydim... tıpkı senin gibi. | Open Subtitles | كنت مجرد فتى يحاول تحقيق حلمه طوال حياته وفي النهاية اخيراً استحقه تماماً مثلك |
| Ben sadece bir sarhoştum. Ama Tobias... O farklı bir tür hayvandı. | Open Subtitles | انا, كنت مجرد سكير, لكن توباياس,فقد كان حيوانا اخر اذن ماذا كان اختيار توباياس من المخدرات؟ |
| Ben sadece tüm operasyonu planlayan muhteşem bir şekilde hayata geçiren takımın beyniydim. | Open Subtitles | لديّ فريق عمل رائع. كنت مجرد العقل المدبر الذي خطط العملية كلها |
| Burayı o yürütürdü. Ben sadece çalışanlardan biriydim. | Open Subtitles | كانت تُدير هذا المكان أنا كنت مجرد عامل هنا |
| Ben sadece sağlıklı bir şekilde cinselliğimi ifade ettim. | Open Subtitles | كنت مجرد تعبير عن بلدي الجنس بطريقة صحية. |
| Birbirlerine ihanet ettiler. Ben sadece kuklaydım. | Open Subtitles | لقد خانوا بعضهم البعض , أنا كنت مجرد دُمية |
| - Annem öz babam Graham' ı bıraktığında Ben sadece bebektim. | Open Subtitles | "أمي تركت والدي البيولوجي " جراهام عندما كنت مجرد طفل رضيع |
| Ve senin Sadece bir fırsat olduğunu söylediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | حسناً، أعتذر عندما قلت إنك كنت مجرد فرصة. |
| Sadece bir çocuktun. Sekiz belki dokuz yaşında. | Open Subtitles | كنت مجرد ولد كان عمرك ثمانية أو تسعة أعوام ربما |
| Sen sadece çok iyi zaman geçiriyordun, ve ben buna dahil değildim. | Open Subtitles | لقد كنت مجرد وجود أفضل وقت، وأنا ألم و [أبوس]؛ ر تنتمي. |
| Sen sadece dikkat kesilip dinliyorsun. | Open Subtitles | من الحكايات الشعبية الأخرى، كنت مجرد الرعاية والاستماع. |
| Sen avukat değilsin, Sheldon, Sen sadece çok bilmişsin. | Open Subtitles | أنت لست محاميا، شيلدون، كنت مجرد المعرفة بكل شيء. |
| Savaştan sonra eve döndüğünde Ben daha bebektim. | Open Subtitles | . عندما أتي إلي المنزل من الحرب ، كنت مجرد طفلة |