| Söyle ona, MacArthur Park'ta Baby Bro'yu vurduğunda ben de oradaydım. | Open Subtitles | أخبره أني كنت هناك عندما أطلق النار على بيبي برو في حديقة ماكارثر |
| Clayton, Russell'ların gitmesine izin verdiğinde ben de oradaydım. | Open Subtitles | كنت هناك عندما ترك كليتون عائلة الرسلز يهربون |
| Sadece ben biliyorum çünkü öğrendiğinde yanındaydım. | Open Subtitles | أنا فقط أعرف ذلك لأني كنت هناك عندما اكتشف ذلك |
| Söylerken sen de oradaydın. Bir kaç müzisyen de ağırlayacaklar. | Open Subtitles | كنت هناك عندما قالت بأنها ستاتي بالموسيقيين |
| Onu yakaladıklarında sende orada mıydın? | Open Subtitles | إذاً كنت هناك عندما قبضوا عليه ؟ |
| O üç insan saldıra uğradıklarında sende oradaydın ve şimdi de onların cesetlerini mi görmek istiyorsun? | Open Subtitles | كنت هناك عندما تعرض هؤلاء الأشخاص الثلاثة للذبح |
| Belki bugün sırası değil ama kızım öldürken sen de oradaymışsın. | Open Subtitles | ربما اليوم ليس الوقت المناسب لكنّكِ كنت هناك عندما ماتت ابنتي |
| Sen onun gözlerinin içine bakıp arkasından iş çevirmeyeceğine söz verirken ben de oradaydım. | Open Subtitles | أنني كنت هناك عندما أفرج عنك من كونك عميد. لقد كنت هناك عندما أنت وقفت هناك. بدا لك أنه صحيح في نظرك. |
| Anı ortaya çıktığında ben de oradaydım. Yakalandın, değil mi? | Open Subtitles | كنت هناك عندما خرجت نلك الذاكرة ضبطت، لا؟ |
| Baba, Silk öldürüldüğünde ben de oradaydım. | Open Subtitles | يقتلة يا أبي، لقد كنت هناك عندما قتل "سيلك" |
| Evet, biliyorum. ben de oradaydım. | Open Subtitles | نعم، أَعرف أنا كنت هناك عندما اتفقنا |
| Polis babanın ağılını bastığında ben de oradaydım. | Open Subtitles | كنت هناك عندما داهمت الشرطة مقر والدك |
| 3 yıl önce Kinshasa'daki ofisimizi bombaladıklarında ben de oradaydım. | Open Subtitles | كنت هناك عندما قصفوا-مكاتبنا في كينشاسا قبل ثلاث سنوات. |
| Çok garip ama keşfedildiği an yanındaydım. | Open Subtitles | تعرف الامر الغريب انا في الحقيقة كنت هناك عندما هي عرفت |
| Af buyur? Onu Japonya'dan getirdiğinde yanındaydım. | Open Subtitles | لقد كنت هناك عندما اصطحبتها إلى المنزل من اليابان, |
| Ölen silah arkadaşınızı yıkarken onun yanındaydım. | Open Subtitles | كنت هناك عندما قام بغسل جسد رفيقك الذي مات |
| sen de oradaydın... Darağacında kendimi feda ederken. | Open Subtitles | كنت هناك عندما عرضت التضحية بنفسي على منصة الإعدام |
| Evet, okulumuz protesto düzenlediğinde sen de oradaydın... | Open Subtitles | صحيح، كنت هناك عندما قامت مدرستنا بتنظيم ذلك الإحتجاج |
| sen de oradaydın. Fırtına bize çarpınca her şey karanlığa gömüldü. | Open Subtitles | لقد كنت هناك, عندما ضربتنا العاصفة أصبح كل شيئٍ مظلمًا |
| Olay olduğunda sende orada mıydın? | Open Subtitles | كنت هناك عندما حدث ذلك ؟ |
| Olaylar bozulurken sende oradaydın. | Open Subtitles | كنت هناك عندما ساءت الامور. لا يمكـ... |
| Polis şefi öldürüldüğü sırada sen de oradaymışsın. | Open Subtitles | لقد قالوا أنك كنت هناك عندما قُتل الشريف |