| hazinelerini bir fırının ortasında topladılar ve onları eritmek için üstüne ateşi üflediler. | Open Subtitles | و قاموا بتجميع كنوزهم فى وسط الفرن و نفخوا النيران فيه ليذيبوا الذهب |
| hazinelerini bir fırının ortasında topladılar ve onları eritmek için üstüne ateşi üflediler. | Open Subtitles | و قاموا بتجميع كنوزهم فى وسط الفرن و نفخوا النيران فيه ليذيبوا الذهب |
| Bin yıl kadar önce, Çin'de küçük zengin bir köyde mağaradaki hazinelerini koruması için genç bir ejderha kiraladılar. | Open Subtitles | قبل ألف سنة , كان هناك قرية غنية صغيرة في ... الصين .إستأجروا تنين صغير لحراسة كنوزهم في كهف |
| Bin yıl kadar önce, Çin'de küçük zengin bir köyde mağaradaki hazinelerini koruması için genç bir ejderha kiraladılar. | Open Subtitles | قبل ألف سنة , كان هناك قرية غنية صغيرة في ... الصين .إستأجروا تنين صغير لحراسة كنوزهم في كهف |
| Dünya'ya gelen Zarthalılar en büyük hazineleri olan Zartha Işığı'nı getirdiler. Bu o kadar kuvvetli... | Open Subtitles | بوصولهم الأرض جاء الزارتيون, بأعظم كنوزهم نور زارتا, قوة كونية عظيمه |
| Kaçak Naziler, Blake Havayollarıyla uçuyorlar ve güvenli bir ülkeye gitme karşılığı, çalıntı hazinelerini veriyorlar. | Open Subtitles | نازى هارب, وجاء الى هنا بطائرة السيد بليك يبدًل كنوزهم المسروقة لتعبر الى بلاد آمنة |
| Tüm hazinelerini ormanda sakladıkları söylenir. | Open Subtitles | يقال أنهم يحتفظون بجميع كنوزهم هناك في تلك الغابة. |
| Tüm hazinelerini o ormanda saklıyorlarmış diye duydum. | Open Subtitles | يقال بأنهم يحتظفون بكل كنوزهم في تلك الغابة |
| Mısırlı bir bekçi iblis ile karşılaştınız.. Firavunlar tarafından kendileriyle gömülen hazinelerini yağmalara karşı korumak için kullanıldı. | Open Subtitles | لقد واجهتم "شيطاناً حارساً" كان يسخدمه الفراعنة لحماية كنوزهم المدفونة معهم من النهب |
| Ya da dünyanın koltuk altında güvenli şekilde kırmızı ceketli sarhoş ve şişko yaşlı generallerle o hazineleri satıyorduk. | Open Subtitles | أو الاستمرار في السلامة إلىإبطالعالم.. ويبيعون كنوزهم للجنود البريطانيون السُكارى والجنرالات البدينة. |
| En muhteşem çalıntı hazineleri buraya istiflediler mücevherden oluşan tepeler ve sikkelerle dolu odalar. | Open Subtitles | ادّخروا كلّ كنوزهم المسروقةهنا... أكوام مِن المجوهرات و كلّ غرفة مليئة بالنقود |