Hayır, plaka numarasını okuyamıyorum, ama... arabanın arkasına ufak bir kilise bağlı. | Open Subtitles | كلا، لا أستطيع معرفة رقم السيارة لكن، إنهم يسحبون كنيسة صغيرة ورائهـم |
Buradaki gibi - rahibin yılda iki kez geldiği küçük bir kilise değil, büyük. | Open Subtitles | كنيسة صغيرة الكاهن يأتى مرتين فى السنة .. بلدة كبيرة |
Rezil bir kilisesi olan önemsiz bir adam da ondan. | Open Subtitles | لأنه رجل مخيف ذو كنيسة صغيرة |
Rezil bir kilisesi olan önemsiz bir adam da ondan. | Open Subtitles | لأنه رجل مخيف ذو كنيسة صغيرة |
Üçüncü eski Bayan Rossi ile Las Vegas'ta bir kilisede evlendim. | Open Subtitles | لقد تزوجت بالثالثة سيدة روسي،سابقا في كنيسة صغيرة في لاس فيغاس. |
Ona sadece değersiz bir isim ve iyi niyet dolu bir sefalet verecek bir muslukçuyla, basit bir kilisede beyazlar içinde evlendiğini görmek için mi? | Open Subtitles | لتُريها تتزوج في فستان أبيض في كنيسة صغيرة مع سمكري يعطيها أسماً لا يسوى و قذارة تحتوي على النيات الطيبة؟ |
Uzun zaman önce memlekette bir kilisenin hizmetine katıldım. | Open Subtitles | حضرت قداس في كنيسة صغيرة في الريف، ليس من فترة بعيدة |
- Yakınlarda küçük bir kilise biliyor musun? Epey eski. | Open Subtitles | أتعرف عن مكان كنيسة صغيرة في هذه الأنحاء؟ |
Oradayken küçük bir kilise resmi yap benim için. | Open Subtitles | ارسم لى كنيسة صغيرة أثناء وجودك هناك |
Kocaman çan kulesi olan küçük beyaz bir kilise. | Open Subtitles | كنيسة صغيرة بيضاء ذات برج كبير |
Chihuahua'nın hemen dışında, güneye doğru sürerken, küçük bir kilise var. | Open Subtitles | خارج شيواوا جنوبا توجد كنيسة صغيرة في الطريق . |
Orada cenazeler için kullanılan bir kilise var. Gidelim. | Open Subtitles | هناك كنيسة صغيرة يستخدمونها في الجنازات |
Kısa süreliğine İngiltere'de küçük bir kilisede çalıştım. | Open Subtitles | لفترة قصيرة كنت أخدم في كنيسة صغيرة في انجلترا |
Beni de Van Nuys'da bir kilisede yapmıştı. | Open Subtitles | لقد قمت بذلك معه في كنيسة صغيرة في فان يو |
Ama annem ve babam, küçük bir kilisede evlenmemişlerdi. | Open Subtitles | ولكن امي و ابي لم يتزوجوا في كنيسة صغيرة |