| Bay Coble ofisimdeydi ve sizin ona bir sürü borçlu olduğunuza dair atıp tutuyordu. | Open Subtitles | السيد كوبل في مكتبي ويتهمك بأنك أخذت منه نقود واشياء ثانية |
| Şu sığır tüccarı Coble, kelimesi kelimesine hatırlıyor gibi benim deli olduğumu ve yavaş geliştiğimi. | Open Subtitles | ذلك المدعو كوبل ، يتذكر جيدا ما دار بينكما من قبل عن مدى جنوني تخلفي |
| Ted Koppel'in, Lateesha Rodriguez'e iş teklif edeceğini sanmıyorum! | Open Subtitles | حسناً، لا أظن (تيد كوبل) سيسمح (باستضافة (لاتيشا رودريجز |
| Bak, 20/20 adam var. Ted Koppel'ı acayip özlemişim. | Open Subtitles | أنظر برنامج 20/20 (أشتاق لـ(تيد كوبل |
| İyi akşamlar Bay Köppl. | Open Subtitles | مساء الخير، سيد كوبل. |
| Belgesel deyince aklınıza muhtemelen Maysles kardeşler ve Barbara Kopple geliyordur. | Open Subtitles | ربما تفكرون في الأخوين مايزل وباربرا كوبل |
| Coble espriyi anlamamış. O'nu aptal yerine koyduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول كوبل أنه لم يجده في القارب كما قلت وجعلته كالأحمق |
| Anladım ki, Coble kışkırtmış. | Open Subtitles | يبدو لي أن كوبل من جعلهم ينتبهون اليك |
| - Kim soruyor? Adım Coble. | Open Subtitles | اسمي كوبل |
| CTU, Koppel. - Alo? | Open Subtitles | (وحدة مكافحة الارهاب, (كوبل |
| Bay Koppel. | Open Subtitles | السيد كوبل |
| İsmim Köppl. | Open Subtitles | اسمي كوبل. |
| Olivia Kopple adında bir arkadaşı. | Open Subtitles | (صديقة له تُدعى (أوليفيا كوبل |