| Bay Colbert bu seraya hiç gelmiş miydi? Mesela dün gece, geceyarısına doğru? | Open Subtitles | هل كان السيد كولبيرت متواجدا هنا في هذا المشتل عند منتصف الليلة الماضية |
| Bay Colbert'ı nasıl öldürdüğünü neden anlatmıyorsun? Emin ol, daha iyi hissederdin! | Open Subtitles | والآن لم لا تخبرني كيف قتلت السي كولبيرت و ستشعر بالراحة ان أخبرتني |
| Martin! Bayan Colbert'ı cenaze kaldırıcının yerine götürmeni istiyorum. | Open Subtitles | مارتين أريدك أن تأخذ السيدة كولبيرت إلى دار الجنائز |
| Hayır! Çünkü Colbert'ın cüzdanı elimde ve onu Harvey Oberst'in üzerinde bulduk. | Open Subtitles | لا ، لان لدي محفظة كولبيرت بين يدي وقد أخذناها من المدعو هارفي اوبيرست |
| Bayan Colbert'ın bahsettiği bu örtbas edilmiş tutuklama da ne oluyor? | Open Subtitles | السيدة كولبيرت أخبرتني عن الرجل الذي أمسكتموه لإخفاء القاتل الحقيقي |
| Bayan Colbert, söylemiştim size, kimsenin güdümünde olmadığını! | Open Subtitles | لقد أخبرتك يا سيدة كولبيرت انه لا ينتمي لأي احد |
| Başaramazsa, sen namlunun ucunda olmazsın. Fikir ne de olsa, Bayan Colbert'ın. | Open Subtitles | وإذا فشل فأنت لن تكون الملام لأنك عملت برغبة السيدة كولبيرت |
| Colbert, Chicago'dan buraya bunun için gelmişti. | Open Subtitles | والقتيل كولبيرت قد جاء من شيكاغو لبناء المصنع |
| Bayan Colbert, bana kocanızın düşmanlarından bahsedebilir misiniz? | Open Subtitles | سيدة كولبيرت هلا أخبرتني عن أعداء زوجك ؟ |
| FBI laboratuvarıyla şimdi konuştum. Colbert'ın seraya gittiğini ispat edebiliriz Endicott örtbas etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لقد تحدثت قبل قليل مع المختبر الفيدرالي بإمكاننا إثبات تواجد كولبيرت في المشتل |
| Öldürüldüğü gün, Colbert 900 dolarlık çek bozdurmuş. 600'ü kayıp! | Open Subtitles | في اليوم الذي قتل فيه كولبيرت كان قد صرف مبلغ 900 دولار ، 600 منها قد اختفت |
| Colbert'ın 900 dolarlık bir çek bozdurduğunu biliyorum! | Open Subtitles | وأنا اعلم أن كولبيرت قد صرف شيك بمبلغ 900 دولار |
| Colbert'ı arabada yalnız geçerken gören 3 kişi var. Endicott'dan dönüyormuş. | Open Subtitles | ثلاث أشخاص قد شاهدوا كولبيرت يقود سيارته وحيدا في طريق العودة من منزل انديكوت |
| - Geldiğini duydum! Colbert de duyardı. - Arkasını döndü ve odunu kafasına yedi! | Open Subtitles | ـ لقد أحسست بقدومك وكان كولبيرت سيحس بأي احد أيضا ـ لقد التفت ثم ضٌرب |
| Tabanca zekice değil. Colbert'ı öldürüş biçimin daha zekiceydi. | Open Subtitles | استخدام المسدس ليس أمرا ذكيا طريقتك في قتل كولبيرت كانت اذكي كثيرا |
| Colbert, bulunduğu yerde öldürülmemiş. | Open Subtitles | كولبيرت لم يتم قتله في مكان تواجد الجثة |
| Bayan Colbert, hiçbir konuda endişeniz olmasın! | Open Subtitles | سيدة كولبيرت ، لا تقلقي بأي شان |
| Bayan Colbert ona güveniyor sanki. | Open Subtitles | يبدوا أن السيدة كولبيرت تثق به كثيرا |
| Bu, Bay Colbert'ın algılayamamış olduğu birşeydir. | Open Subtitles | وهذا ما لم يفهمه السيد كولبيرت أيضا |
| Bazı insanlar, örneğin Bay Colbert için çalışan insanlar onun ölümünden dolayı en az üzülen insanın siz olduğunuzu söyleyebilirler. | Open Subtitles | بعض الناس الذين يعملون ...لدى السيد كولبيرت يظنون انك الشخص الأقل حزنا بموت السيد كولبيرت |