| Bu adamların, donanma dokuzuncu takımı mensubu oldukları için öldürüldüklerine inanmamız için geçerli nedenlerimiz var. | Open Subtitles | لدينا سبب للشكّ، سيّدي، فكلاهما مستهدفان كونهما يعملان لحساب الفرقة التاسعة |
| Commodus'un Cleander ve Saoterus güveninin altında muhtemelen hayatı boyunca ona yakın oldukları gerçeği yatıyordu. | Open Subtitles | ثقة كومودوس في كلياندر و سيتورس نبعت على الارجح من كونهما مقربين اليه طيلة حياته تقريبا |
| Utanç vericiydi, ama sanırım onlar doktor ve sanatçı oldukları için, bunu aşmışlar. | Open Subtitles | كان هذا محرجا، لكني أظن أنهم معتادون على هذا... كونهما من الأطباء والفنانين وما شابه |
| Ölü olmaları bir yana, iki adamın da sağlık durumu harikaymış. | Open Subtitles | عدا عن كونهما متوفيان فهؤلاء السادة كانا في حالة صحية ممتازة. |
| Ölmüş olmaları onları tekrar göremeyeceğin anlamına gelmez. | Open Subtitles | كونهما ميّتين لا يعني أنّكِ لا يمكنكِ رؤيتهما مُجددًا ماذا؟ |
| Arkadaş olduklarına memnunun ama biraz müsamaha etmesi lazım. | Open Subtitles | أعني، إنني سعيدة بخصوص ..كونهما صديقين وكل شيء لكن عليه أن يعطيها استراحة |
| Sırf Wesen oldukları için özel muamele görecek değiller. | Open Subtitles | ...كونهما من الـ"فيسن" لا يعطيهما الحق .في معاملة خاصة |
| Sorun sadece birlikte olmaları değil. | Open Subtitles | ولكن ليس الأمر فقط عن كونهما معاً |
| En sıcak şehirlerden olmaları dışında ki eminim hepsi güzel görünüyordur ama burada havadan bahsediyorum kurbanlar arasında bir bağlantı bulamadım. | Open Subtitles | بجانب كونهما يسكنان أحر وأنا واثقة من أنهما لطيفي المظهر ولكن انا اتحدث عن الحرارة هنا، أحر مدن البلاد لا يمكنني العثور على أي صلة بين الضحيتين |
| Wesen olduklarına dair bir belirti görmedim. | Open Subtitles | إنني لم أرَ فحسب أية دلالة على كونهما كذلك. |
| Wesen olduklarına dair bir belirti görmedim. | Open Subtitles | إنني لم أرَ فحسب أية دلالة على كونهما كذلك. |