| Ve bunu yaptığımda emin ol ki bunu kendi burnumla yapacağım indirim yapan bir doktorun bana verdiğiyle değil. | Open Subtitles | وعندما أفعل ذلك، كوني متأكدة أنني سأفعله بمجهودي أنا وليس بمجهود الدكتور الذي سَهَّل الأمر عليّ وأعطاني إياه |
| Ama emin ol ki o bakışlardan birisi senin üstünde olsun. | Open Subtitles | لكن كوني متأكدة من أن إحدى هذه النظرات تقع عليكِ |
| Sorulan sorulara cevap verdiğinden emin ol, ama yalnızca sorulan sorulara. | Open Subtitles | كوني متأكدة من اجابتك للسؤال فقط أي تكون اجابتكِ خاصة بهذا السؤال وحسب |
| Sadece partiden ayrilirken o arabaya binmediginden emin ol. | Open Subtitles | فقط كوني متأكدة أنكِ لست في السيارة عندما يغادرون الحفلة, |
| Ama lütfen karar vermeden önce kesinlikle emin ol. | Open Subtitles | ولكن أرجوك كوني متأكدة تماماً قبل أن تقرري |
| Kendinden emin ol, hızlı davran. Vaktinin yarısını düşünmekle harcama. | Open Subtitles | كوني متأكدة وسريعة ليس لديك نصف الوقت الذي تتصورينه |
| Seni aldattığına da emin ol. | Open Subtitles | كوني متأكدة أنه يخدعك أنت أيضاَ |
| Doğru kişiyi bulduğuna emin ol. | Open Subtitles | - أعلم فقط كوني متأكدة أنكي تملكين الشخص المناسب أتعلمين, بطاريق أديلي |
| O üçte iki adına konuşacak olursam gerçekten hazır olduğundan emin ol. | Open Subtitles | ولأجل هذين الثلثين... كوني متأكدة وحسب من أنك جاهزة... |
| Ama bunu gerçekten istediğine emin ol. | Open Subtitles | فقط كوني متأكدة بانهُ ما تريدين |
| emin ol, kendince bir amacı var. | Open Subtitles | كوني متأكدة أن هناك هدف من كل هذا |
| emin ol. Bunu ona ver. | Open Subtitles | كوني متأكدة, أعطيه له |