| Seninki gibi bir zekâyla nasıl baş edilir bilmiyorlar da ondan böyle yapıyorlar. | Open Subtitles | المشكله أنهم لا يعرفون كيف يتعاملون مع شخص بذكائك، تلك هي المشكلة |
| Duyduğum kadarıyla, badminton oyuncuları *vuruşla nasıl baş edeceklerini biliyormuş. | Open Subtitles | سمعت أن لا عبي كرة الريشة يعرفون كيف يتعاملون مع الريشة |
| Durum hızla yetişkinlerin gençlere bir yılanla nasıl baş edildiğini gösteren açık hava dersine dönüşüyor. | Open Subtitles | يتحوّل الوضع إلى درس حي، حيث يُظهر البالغون للصغار كيف يتعاملون مع أفعى |
| Kraliyet ailesi veya birbirleriyle nasıl konuşacaklarını, nasıl yemek yeneceğini, nasıl davranılacağını bilmiyorlar. | Open Subtitles | لا يعرفون كيف يتعاملون مع العائلات النبيلة أو بعضهم كيف يأكلون العشاء وكيف يعيشون في "فرساي" |
| Fransa'da, bir sanatçıya nasıl davranılacağını biliyorlar. | Open Subtitles | . في (فرنسا) ، يعلمون كيف يتعاملون مع الفنان |
| Hukuk çevreleri bunlarla nasıl başa çıkacaklarını bilmiyorlar. | Open Subtitles | و محترفى القانون لا يعرفون بالفعل كيف يتعاملون معه |
| Bazen bir şey olur, ve olan o kadar kötüdür ki, insanlar üzüntüleriyle nasıl başa çıkacaklarını bilemezler. | Open Subtitles | في بعض الأحيان ، تحدث , أشياء ، وتكون سيّئة للغاية لا يعرف الناس كيف يتعاملون مع أحزانهم |
| Peki, Başkan'la nasıl baş ediyorlar o zaman? | Open Subtitles | - إذاً كيف يتعاملون مع الرائد بعد كل هذا؟ |
| Adam kaçıran kişilerle nasıl baş edileceğini bilirler. | Open Subtitles | إنهم يعرفون كيف يتعاملون مع الخاطفين |
| Farklı bir durumla nasıl baş edeceklerini görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أرى كيف يتعاملون مع موقف مختلف |
| Bazen arkadaşlar bununla nasıl başa çıkacağını bilemez. | Open Subtitles | تعرف أحيانا الاصدقاء لا يعرفون كيف يتعاملون مع الامر |
| Sarhoş bir Amerikalıyla nasıl başa çıkılacağını biliyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعرفون كيف يتعاملون مع سكّير أمريكي. |