| Derisinde kimyasal maddeler çıktı. Boya, neft yağı, çamaşır suyu. | Open Subtitles | و قائمة كيماويات وجدت على بشرته طلاء مجفف, تربنتين, منظف |
| O teknede her çeşit kurşunlu boya ve bir sürü kimyasal madde var. | Open Subtitles | أعني، هذا القارب به كل أنواع الطلاء المعالج و كيماويات في كل مكان |
| Öncü kimyasallar, araç gereçler, kablolar ama cihaz yoktu. Araba yok. | Open Subtitles | كيماويات أوّلية، أدوات، أسلاك، ولكن ما من جهاز ما من سيّارة |
| Zehirli kimyasallar içeren bir kazanı durmadan karıştırıyordu. | Open Subtitles | كان عالقاً في عناء بائس وقف فوق غلاية كيماويات سامة هائجة بلا نهاية |
| Eğer Axis kimyasalları'yla bağlantımızı ortaya çıkarırsa, işimiz biter. | Open Subtitles | اذا ربط بننا وبين كيماويات اكسس، فنحن في الحضيض |
| Şehir dışındaki bir Liberya kimya şirketine teslim edilmesi için en yüksek kalitede güdüm çipleri sipariş ediyordu. | Open Subtitles | كان يطلب رقاقات عالية الطرفية لتوصيلها إلى شركة كيماويات ليبيرية |
| Sıvı halde, zincirleme yanma reaksiyonunu durdurmak için diğer kimyasallarla etkileşir. | Open Subtitles | ما هو ؟ في الشكل المسال , هو مركب من كيماويات أخرى لتعطيل سلسلة التفاعلات الضرورية للإحتراق |
| Toksit kimyasalların, tanımlanamayan dayanıklı melez bir virüsün ölümcül özelliklerde olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتوقعون بأن يكون خليط متجانس شديد التحمل كيماويات مسمومة مع سلالة فيروسية لايسهل التعرف عليها مع خصائص قاتلة |
| Ve o beğendiğin şampuandan aldım... hani şu meyve kokulu kimyasal olandan. | Open Subtitles | وقد أحضرت لك بعض الشامبو الذي تحبين الذي به كيماويات برائحة الفاكهة |
| kimyasal madde kullanırsın. Onları üredikleri suya koyarsın. | TED | تستخدم كيماويات. تقوم بوضعها في المياه التي تتكاثر فيها. |
| Kırsal bir alanda kimyasal trenin raydan çıktığını düşünelim. | TED | دعونا نفكر في انحراف قطار كيماويات في بلدة ريفية. |
| Bu işlemin ne kadar az renk akması yaptığını ve hiçbir kimyasal kullanılmadan rengi atmayan pigment ürettiğini görebilirsiniz. | TED | وسترون أن نسبة الإهدار قليلة جداً وتنتج صبغة ثابتة دون كيماويات. |
| ve onun bunları satın alması için hiçbir kanun çıkarılmadı ya da kimyasal madde. | Open Subtitles | و لا توجد كيماويات وجدت فى غرفته بالفندق |
| Biliyorsun kafandaki parlak fikirleri destekliyorum ama oynamak için daha sessiz kimyasallar bulmaya ne dersin, hı? | Open Subtitles | ـ انتى تعرفين انني اؤيد هذا الاقتراح الرائع لكى ولكن أبحثى عن كيماويات هادئه والعبى معاها موافقة؟ |
| Süper kahramanlar performans artırıcı kimyasallar mı içiyor? | Open Subtitles | يشرب الأبطال الخارقين كيماويات معززة للأداء؟ بالطبع |
| Bu kimyasallar beyin dokusunu siyaha çevirebilirdi. | Open Subtitles | مستخدماً كيماويات الغرفة المظلمة |
| Merak etme, çamurdaki kimyasallar bütün balistik izlerini yok edecek. | Open Subtitles | لا تقلق كيماويات الطين ستمسح كل الآثار |
| Eğer Axis kimyasalları'yla bağlantımızı ortaya çıkarırsa, işimiz biter. | Open Subtitles | اذا ربط بننا وبين كيماويات اكسس، فنحن في الحضيض |
| Bir ihbar var. Napier Axis kimyasalları'nı temizliyormuş. | Open Subtitles | رأس مجهول نابيير يقوم بالتنظيف في كيماويات أكسس |
| - Bir kimya şirketinde lobici. | Open Subtitles | إنه أحد أعضاء لجنة الضغط في شركة كيماويات |
| Ayrıca kalitesiz kimyasallarla çalışmış. | Open Subtitles | ويعمل كذلك مع كيماويات بدون تصنيف |
| Bunu içirin. Kana geçmeden evvel bünyesindeki kimyasalların... kalıntıların temizlenmesine yardımcı olur. | Open Subtitles | اجعلاه يشرب هذا ، سيساعده على التخلص من أي كيماويات متبقية في أجهزة جسمه |