| Beyinde oluşan mutluluk verici bir kimyasal tepkime. Yüksek oranda bağımlılık yapıcıdır. | Open Subtitles | إنه تفاعل كيميائي في الدماغ يشمل السعادة إدمانه سريع |
| Dışında garip bir kimyasal bileşen buldum. | Open Subtitles | وجدته مثيرا للاهتمام مركب كيميائي في الخارج |
| Makine her bir kimyasal kokteyli su dolu petri kabına boşaltıyor. | Open Subtitles | تقوم الآلة بعد ذلك بنفث لطخات صغيرة من كُلِّ خليطٍ كيميائي في وعاءٍ مختبري ممتلئ بالماء. |
| Doğrusu, içleri kum dolu, çünkü hiçbir şey cephane fabrikasında çıkacak bir kimyasal yangından daha tehlikeli olamaz. | Open Subtitles | في الواقع، أنها مليئة الرمل، لأن لا شيء أكثر خطورة من حريق كيميائي في مصنع للذخيرة. |
| Eğer Los Angeles'da başı boş dolaşan bir kimyasal silah varsa hangi kurallara uyduğumuzun hiçbir önemi yok. | Open Subtitles | أذا فقدنا سلاح كيميائي في "لوس أنجلوس" لا يهم أي قواعد نتبع |
| Bölgede, bir kimyasal karşılık ekibi var. | Open Subtitles | هناك فريق كيميائي في الموقع |