"كيَف" - Translation from Arabic to Turkish

• nasıl

Eğer yemin ettirmek için şiddet uygularlarsa, nasıl göğüs gererim bilemiyorum.
إذَا كانِو سَيستخدِمون وساَئِل العُنف لِيجعَلِوني أقسِم لا أعَرِف كيَف سَأكوِن شُجاع

Peki sağlıklı insanları nasıl dışarı çıkaracağız?
ولكن كيَف يُمكننا إخراج النَاس المُعافيِن؟

Ve burada nasıl kısılı kaldığımızı milyonlarca kez anlatmaya çalıştım.
وكنُت أحاول أن أشرح للمره المليُون كيَف إنتهى بنا المَطاف هُنا.

Ben hala senin annenim, nerede olursak olalım, ya da nasıl görünürsek görünelim, ben her zaman annen olacağım, tamam mı?
ما زلتُ أمّك، بغَض النَظر عن ما نحَن فيِه أو كيَف يبّدو،

Tanrım, bazen böyle konuşmaların nasıl mümkün olduğunu merak ediyorum.
كل شيء ذهَب. يا إلهي، أحيانًا أتسائَل كيَف نجعل الكلام العقلاني مُمكن.

Peki ya korkusuz olmakla tamamen deli olmayı nasıl ayırt edeceğiz?
ولكن كيَف يُمكنك التفريق بيَن لمحة الخوف ومحَض الجُنون؟

nasıl ayırt edeceğiz şimdi?
كيَف يُمكننا الحفَاظ على هذا بشكل مُستقيِم؟

Ne kadar iş yaptığı, nasıl temize çıktığı, nereye gittiği.
ما مقدار ما يصنَعُه، كيَف يُنظفه، أيَن تذهَب؟

- Bu işi ciddiye almanı nasıl sağlarım bilmiyorum.
أنا لا أعرف كيَف? أجعلك تأخُذيِن الأمور بجديّة.

Tüm bunlar nasıl değişecek?
كيَف يمكِن لِلأمور بَأن تكِون مختلِفه؟

Anlamana nasıl yardımcı olabilirim?
كيَف يُمكنني مُساعدتك لفهم ذلك؟

Senin şu polisle işler nasıl gidiyor?
نعَم. كيَف تسير الأمور مع صديقك الشُرطي...

nasıl oluyor da böyle sadelikten hoşlanıyor?
كيَف يمكِن أن يَلقب بِـ "مارك" فحَسب؟

Ben.. nasıl söylenir..
كيَف لي أن أقِولهَا؟

Tamam. nasıl buluşacağız peki?
،حسنًا، إذًا كيَف ستفعَل ذلك؟

Bunu nasıl durduracağım konusunda bir fikrim yok.
ولا أعرف كيَف أوقفُه.

nasıl başlayacağımı bilmiyorum bile.
أنا لا أعرف حتى كيَف أبدأ،

- Kızın nasıl?
كيَف حال إبنتك؟

Konuşman nasıl geçti?
كيَف كان خطابُك؟

Bunu nasıl hatırladın peki?
كيَف تتذكّريِن ذلك؟