| Katil camı kırdı, kapıyı açtı, içeri girdi. | Open Subtitles | كَسرَ القاتلُ الزجاجَ، فَتحَ البابُ، وَصلَ في. |
| Ben kollarını kırdım. Schillinger bacaklarını kırdı. | Open Subtitles | .كَسَرتُ ذِراعيه شيلينجَر كَسرَ الساقين |
| kırık kaburga kemikleri, kırık kürek kemiği var. | Open Subtitles | هي، في هذا الوقتِ، كَسرَ الأضلاعَ، عظم الترقوة المَكْسُور، |
| kırık kolla iki gün hapiste kaldım. | Open Subtitles | كَسرَ ذراعاً، ليلتان في السجنِ. |
| Mutfaktan kapuççino makinesi, tabaklar, vazolar, kırılmış mücevherler. | Open Subtitles | صانع كابتشينو مِنْ المطبخِ، صُحون، زهريات، كَسرَ مجوهراتً. |
| Sen benim kalbimi kırdın. Sana çok kırılmış olmam gerek. Sana gerçekten bozulmuş olmam gerek. | Open Subtitles | كَسرَ قلبُي، أنا يَجِبُ أَنْ أكُونَ الواحد الذي، يَجِبُ أَنْ يَكُونَ غاضبَ جداً، هو لا يَجِبُ أنْ يَتكلّمَ. |
| George'un kürek kilidi kırıldı. Bulldogların bir kürek kilidi kırdı. | Open Subtitles | كلاب البولدوغ كَسرَ قفلَ مجذافِ. |
| Yakalandın, dumanlı kafa. | Open Subtitles | كَسرَ , hophead. |
| O aşağılık her gün vücudumun bir yerini kırdı! | Open Subtitles | ذلك الوغدِ كَسرَ كُلّ جزء بجسمدي |
| Babam seni bıraktığında, kalbini kırdı. | Open Subtitles | عندما أَبّي تَركَك، كَسرَ قلبَكَ. |
| Bu benim kalbimi çok kırdı ama kalsaydı bu onu öldürürdü. | Open Subtitles | كَسرَ قلبَي... ... لَكنَّهيَقْتلُه إذا هو باقٍ. |
| Gene burnumu kırdı. | Open Subtitles | كَسرَ أنفَي ثانيةً. |
| Aletim kırık boru gibi damlıyordu. | Open Subtitles | dickي كُنْتُ يُقطّرُ مثل a كَسرَ إنبوباً. |
| Demek adamımızın boğazına birileri kırık şişe batırmış, öyle değil mi? | Open Subtitles | لكي يَعْني شخص ما jabbed نا رجل مَع a كَسرَ قنينةً، لا هو. |
| Kelso çenesi kırık olduğundan gelemiyor. | Open Subtitles | كيلسو لا تَستطيعُ جَعْله على الحسابِ هو يُحْصَلُ على a كَسرَ وجهاً |
| Bileği kırılmış bir bayan var. | Open Subtitles | أصبحتُ a سيدة الذي كَسرَ ظهرَ رسغِها هناك. |
| Bu mekâna kendi kırılmış aletlerim gibi davranırım. | Open Subtitles | أنا سَأُعالجُ هذا المكانِ مثل a كَسرَ أداةَ نفسي. |
| - Hayır, ama kırılmış yüksek bir topuk, eski bir jartiyer ve boş bir Marlboro kutusu bulduk. | Open Subtitles | - لا لَكنَّنا وَجدنَا a كَسرَ كعباً عالياً، بَعْض الجوارب النسائية القديمةِ وعُلبة فارغة لMarlboro. |
| Boynu kırıldı. Öldü. | Open Subtitles | كَسرَ رقبتَه وماتَ، |
| Kalemi kırıldı da. | Open Subtitles | كَسرَ قلمَ رصاصه. |
| Yakalandın. | Open Subtitles | كَسرَ. |
| Adamın dudağını patlattın, dişini kırdın, parmağını burktun. | Open Subtitles | يا، يا، يا، أنت كَسرَ a شفة رجلِ. إنكسرتَ a سنّ، خَلعتَ إصبعَه. |