| Bu sularda Her çeşit köpekbalığı bulunur. | Open Subtitles | هناك كُلّ أنواع أسماكِ القرش في المياهِ. |
| Bir fil boyuna ulaşabilen bu otlar Her çeşit sürprizi barındırabilir. | Open Subtitles | العشّبْ الذي يرتفع لاعلى من الفيلِ، يُمْكِنُ أَنْ يَخفي كُلّ أنواع المفاجئاتِ. |
| Annem ve babam, Her çeşit büyük idealleri olan hippilerdi, ve dünyanın en sorumlu insanları değillerdi. | Open Subtitles | أبوايّ مجموعة هبيز مَع كُلّ أنواع النماذجِ الرائعةِ، لكن لكنهم لَيسوا أكثر الناس المسؤولون. |
| Bunca yıldır yargıç kürsüsünde her tür kargaşaya tanık oldum. | Open Subtitles | في كُلّ سنواتي علي البنش رَأيتُ كُلّ أنواع الفوضى العامّةِ. |
| Bunca yıldır yargıç kürsüsünde her tür kargaşaya tanık oldum. | Open Subtitles | في كُلّ سنواتي علي البنش رَأيتُ كُلّ أنواع الفوضى العامّةِ. |
| Çocuklar eve her türlü şeyi getiriyorlar. | Open Subtitles | يَجْلبُ الأطفالُ كُلّ أنواع بيتِ المادةِ. |
| Muhtemelen orada her türlü hayvan vardır. | Open Subtitles | من المحتمل .. كُلّ أنواع الحيواناتِ هناك. |
| Her çeşit sahte kimliği vardı. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَهُ كُلّ أنواع الهوياتِ المزيفةِ. |
| Bende Her çeşit metot mevcut, örneğin insanları karanlık dolaplarda vurmakta çok başarılıyımdır. | Open Subtitles | أَستعملُ كُلّ أنواع الطرقِ الغير تقليديّةِ. على سبيل المثال، كَانَ عِنْدي نجاحُ عظيمُ إغْلاق الناسِ في الحجراتِ المُظلمةِ. حقاً؟ |
| Bunun Her çeşit alıştırmalarını da yapmıştım. | Open Subtitles | وأنا أَعْملُ كُلّ أنواع التدريب. |
| Her çeşit parti eğlencesini eleyebilirsin. | Open Subtitles | أَعْني، أنت يُمْكِنُ أَنْ تُضيفَ كُلّ أنواع حسنات الحزبِ الصَغيرةِ الغريبةِ - |
| Her çeşit ayinde. | Open Subtitles | كُلّ أنواع الطقوسِ |
| Seninle beraber harika peynirli pastanın olduğu bir odada olsaydık her tür konuşma hemen başlardı bence. | Open Subtitles | أَحسُّ إذا أنت وأنا كُنْتُ في a غرفة مَع a كعكة جبن جيدة جداً... كُلّ أنواع المحادثةِ يَبْدأُ بالحَدَث. |
| Bu eski not defteri çok düzenli kullanılmış ve her türlü bilgiyle doldurulmuş. | Open Subtitles | لا طريقَ معيّنَ. هذا دفترِ الملاحظات القديمِ، مستعمل جداً بشكل جيد جداً، مَلأَ مَع كُلّ أنواع البياناتِ. |
| İki elimle de her türlü şeyi yapabilirim. | Open Subtitles | - أنا يُمْكِنُ أَنْ أعْمَلُ كُلّ أنواع المادةِ بكلتا الأيدي. |
| Başkan yardımcısının kulağı bende ve ona her türlü erişimi sağlayabilirim, unutma." | Open Subtitles | تذكّرْ، أمتلك أذن نائبة الرئيس وأنا يُمْكِنُ أَنْ أَحْصلَ على كُلّ أنواع الوصولِ إليها." |