"كُل شيء في" - Translation from Arabic to Turkish

    • her şey
        
    • her şeyi
        
    Önceki her şey, güzel olan her şey, artık insanların gözünde öyle gözükmüyor. Open Subtitles كُل شيء في الماضي و كل شيء جميل .لم يعد موجود في ذهن ما موجود حوليّ
    her şey değişim içindedir, sizce de öyle değil mi? Open Subtitles كُل شيء في حالة تغير مُستمر ألا تعتقد ذلك؟
    Dostum, benim geldiğim yerde her şey nakittir. Open Subtitles يا صاح، أن كُل شيء في المكان الذي جئتُ منه يهتم بالنقود.
    Haydi toparlanalım. Ya da durun, her şeyi ateşe atalım. Open Subtitles لنحزم أغراضنا، أو بالواقع لا، لنقوم برمي كُل شيء في النار وحسب.
    Evrendeki her şeyi açıklayan tek bir birleştirici denkleme. Open Subtitles معادلة توحيدية واحدة توضح .كُل شيء في الكون
    Hayatımdaki her şey ve gittiğim terapi, bu rolü almak için. Open Subtitles كُل شيء في حياتي، وفيعلاجيهو للحصولعلى هذا الدور..
    Bu otel, şerif ve civardaki her şey yıllardır bana ait. Open Subtitles كنت أملك النزل، النقيب و كُل .شيء في هذا المكان لعدة أعوام
    Bu iş sona erdiğinde Hee Joo'ya uygun bir veda edecektim ama şimdi her şey berbat oldu. Open Subtitles ،لقد أردت أن أقول وداع جيد لـ "هي جو" قبل أن تنتهي ولكن، كُل شيء في فوضى الآن
    her şey yerinde ve ait olduğu... Open Subtitles كُل شيء في مكانه وأعيد صناعته بإتقان.
    - her şey tamam görünüyor, Open Subtitles يبدو كُل شيء في محلِه
    - her şey sırayla. Open Subtitles ـ كُل شيء في وقته
    Evdeki her şey muhteşemdi. Open Subtitles كُل شيء في منزلها كان رائعاً.
    her şey evimde. Open Subtitles ـ يوجد كُل شيء في منزلي
    her şey tıpkı Simon'ın bıraktığı gibi. Open Subtitles كُل شيء في مكانة كما تركه (سايمون).
    her şeyi yükleyin araca. Hemen yola çıkıyoruz. Open Subtitles .ضعوا كُل شيء في الشاحنة .سنتحرك الآن
    - Evet, oğlu oradaymış her şeyi görmüş. Open Subtitles نعم، ابنهُ شاهدَ كُل شيء في المكان.
    Dünyevi her şeyi reddettim. Open Subtitles تخليت عن كُل شيء في هذا العالم
    Çekirgeler normalde yalnız yaşarlar ama yiyecek birdenbire bollaşınca çok sayıda çekirge bir araya gelir ve yolu üzerindeki her şeyi silip süpüren durdurulamaz bir güce dönüşür. Open Subtitles الجراد في العادة مخلوقاتٍ مُنعزلة لكِن عندما يُصبِح الغذاء فجأةً وفيراً يتجمعون في قوةٍ كاسحةٍ تلتهِم .كُل شيء في طريقها
    O'Reily'i bu programa sen dâhil ettin, buna engel olmak için elimden gelen her şeyi yapacağım! Open Subtitles لو وضعتي (أورايلي) في هذا البرنامَج سأفعلُ كُل شيء في وسعي لإغلاقِه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more