| Savcı her bir dosyanın içeriğini okudukça, kendi kendime düşünüyordum, bunu tahmin edebilirdik. | TED | بحكم أنَّ المدعي العام يقرأ حقائق كل قضية، كُنت أفكر في نفسي، كان باستطاعتنا أن تنبأ بذلك. |
| Ben onun ellerini düşünüyordum. Sana çok güven veriyorlar. | Open Subtitles | كُنت أفكر في يديه يمكنهم منحك الكثير من الثقة |
| Aslında, düşünüyordum da apartmanını ziyaret edip küçük orospunu ve çekik gözlü eskortunu kendim gelip görmek isterim. | Open Subtitles | في الحقيقة ، كُنت أفكر في زيارة ذلك المبنى بنفسي لأرى تلك العاهرة القذرة الصغيرة ومُديرها الصيني التي جلبتها من عنده |
| Hayır, şu yeni hareket yakalayan kameraları düşünüyordum. | Open Subtitles | لا ، كُنت أفكر في واحدة من كاميرات الحركة الحديثة تلك |
| Hayır, dostum, benim için. Sonra biraz bira yudumlamayı düşünüyordum da. | Open Subtitles | لا يا رجل ، لي كُنت أفكر في تناول بعض مشروبات الشعير |
| D, biraz dışarı çıkmayı düşünüyordum. | Open Subtitles | دي ، كُنت أفكر في الخروج بعض الوقت |
| Aslında, bende bunu düşünüyordum, | Open Subtitles | أجل،أتعلم لقد كُنت أفكر في ذلك |
| Beyzbolu düşünüyordum! | Open Subtitles | لا، أنا كُنت أفكر في البيسبول! |
| Beyzbolu düşünüyordum! | Open Subtitles | لا، أنا كُنت أفكر في البيسبول! |
| Bunun gibi basit bir şey düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد كُنت أفكر في شيء بسيط مثل |
| Yani, ne bileyim, New York Times ile mesela. Bende aynı şeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد كُنت أفكر في نفس الشيء |
| düşünüyordum da... | Open Subtitles | ... لذا كُنت أفكر في |
| Belki de Joey Schoenberger'ın kulübesine daha sonra gitmemiz gerektiğini düşünüyordum. | Open Subtitles | كُنت أفكر في ذلك ، رُبما ينبغي علينا لاحقاً ... الذهاب لمقصورة (جوي شونبيرجر) و |