| Hayatımın diğer plütokratlar gibi olduğunu göstermek için size şunu söyleyeyim. | TED | أخبركم بهذا لأبين لكم أن حياتي تشبه حياة معظم البلوتوقراطيين |
| Sana b ir şey söyleyeyim? Kişisel olmadığını göstermek için sen yokken ben bellerim burayı. | Open Subtitles | دعنى اخبرك لأبين لك انه لا توجد بيننا اى ضغائن |
| Değiştiğimi göstermek için doğum gününe kadar vaktim var. | Open Subtitles | لديّ حتى عيد ميلادها لأبين لها أنني تغيرت |
| Artık işlerimi akdetmenin zamanı geldi.. Kudüs'teki ordunun kumandasını senin almana karar verdik. | Open Subtitles | لذا يا صديقى, لقد حان الوقت لأبين لك الموقف |
| Evet dostum! Artık işlerimi akdetmenin zamanı geldi.. | Open Subtitles | لذا يا صديقى, لقد حان الوقت لأبين لك الموقف |
| Şirketimiz için, umutların tamamen tükenmediğini göstermek için. | Open Subtitles | لأبين لكم، كما آمل ، بأن كل هذا ليس بخسارة لشركتنا |
| Sana ne kadar makul biri olduğumu göstermek için çırpınıyorum resmen. | Open Subtitles | عملت جاهدًا توًا لأبين لك كم أنّي متعقل. |
| Sırf sana iyi biri olduğumu göstermek için neler neler yapıyorum. | Open Subtitles | عملت جاهدًا توًا لأبين لك كم أنّي متعقل. |
| Hangi tarafı seçtiğimi göstermek için yaptırdım. | Open Subtitles | لذا حصلت عليه لأبين أي جانب أخترت |
| Sana bir kalbim olduğunu göstermek için. | Open Subtitles | لأبين لك أنني أملك قلباً |