| Ben de sabah olunca yürüyüşe çıktım ve sonra da yere yattım. | Open Subtitles | لذا، في الصباح ذهبت لأتمشى وفي ذلك الوقت تعرضت للحادث |
| Aslında, küçük bir yürüyüşe çıkmak üzereydim, onlara nimetlerimi vermek için, bilirsin, bunun için. | Open Subtitles | في الواقع ، أنا كنت سأخرج لأتمشى قليلا لأقدملهمتبريكاتي،كماتعلم، لأقدم لهم تبريكاتي. |
| Ben bir yürüyüşe çıkıyorum yoksa bir şeyleri kırıp dökmeye başlayacağım ayrıca bugün bara gidecek enerjim de yok. | Open Subtitles | سوف أذهب لأتمشى لأني سأبدأ في كسر أشياء، ومن ثم علي أن أذهب إلى متجر أبل |
| Akşam yemeğinden önce biraz vakit var, değil mi? Biraz yürüyeceğim. | Open Subtitles | هناك بعض الوقت قبل موعد العشاء لذا سأذهب لأتمشى |
| Ben de yürüyüşe çıkacaktım zaten. | Open Subtitles | فعلى كلٍّ، قد كنت ذاهبًا لأتمشى بعض الشّيء |
| Seni cezalandırmak için şans eseri belki birkaç İngiliz askeri geçer diye ormanda yürüyüşe çıktığımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | تعتقد بأني من اجل أن أعاقبك ذهبت لأتمشى في الغابه متمنيه فرصه أن يمر الجنود من هناك؟ |
| Saat dört ve altı arasında yürüyüşe çıkacağım. | Open Subtitles | أذهب لأتمشى بين الرابعة و السادسة. |
| İzin verirseniz, hizmetçimizle beraber bir yürüyüşe çıkmak istiyorum. | Open Subtitles | أعطني الأذن لأتمشى قليلاً مع الخادمة |
| İşimi bitirdikten sonra biraz yürüyüşe çıkmıştım. | Open Subtitles | ذهبت لأتمشى عندما أنهيت حفر الحفرة |
| "Uyuyamadım. yürüyüşe çıkıyorum. Bir şeyim yok." | Open Subtitles | "لم أستطع النوم ذهبت لأتمشى قليلا، أنا بخير" |
| Bakın, yemek benden. Bir yürüyüşe çıkacağım. | Open Subtitles | اسمعوا، الغداء على حسابي، سأذهب لأتمشى |
| Bu odada çok canım sıkıldı, ben de bir yürüyüşe çıktım, önce şu şey bana saldırdı, sonra da yün çamaşırınız gelip öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | ، لقد شعرت بالملل في تلك الغرفة ... لذا ذهبت لأتمشى ، فهاجمني ذلك الشئ أولاً ثم اعتدى رجالك عليّ |
| Nereye gittin? yürüyüşe çıktım. | Open Subtitles | إلى أين ذهبت , لقد ذهبت لأتمشى |
| Sen ona bakarken ben biraz yürüyüşe çıkacağım. | Open Subtitles | وبينما تفعلين ذلك، سأذهب لأتمشى قليلاً |
| yürüyüşe çıkıp kafamı toparlayayım istedim. | Open Subtitles | ففكرتُ أن أخرج لأتمشى وأصفي ذهني |
| Sen eşyalarını toparlarken ben yürüyüşe çıkacağım. | Open Subtitles | سأذهب لأتمشى بينما تحزمين أغراضك. |
| Uykum kaçtı. yürüyüşe çıktım. | Open Subtitles | لمأستطعأن أنام، ذهبت لأتمشى |
| Sanırım biraz yürüyeceğim. | Open Subtitles | أعتقد بأننا نحتاج لنعرف ماذا يحدث سوف أذهب لأتمشى قليلا |
| Hayır, sağolun. Sakıncası yoksa çıkıp biraz yürüyeceğim. | Open Subtitles | لا,شكرا سأخرج لأتمشى قليلا إذا سمحتم |
| Seninle konuşmak istemiyorum. Biraz yürüyeceğim. | Open Subtitles | لا أريد أن أتحدث معك سأذهب لأتمشى. |
| Aslında Monopoly oynamaya başlamadan önce biraz yürüyüş yapsam iyi olur. | Open Subtitles | في الواقع أظن أني سأذهب لأتمشى قليلاً قبل أن نلعب المونوبولي، |