| Gelip toruna okuldaki ilk gününde iyi şanslar dilemek istedim. | Open Subtitles | جئت لأتمنى الحظ السعيد لحفيدتي في يومها الأول في المدرسة |
| Size gelip şans dilemek istedim. Buna ihtiyacınız yok aslında ama... | Open Subtitles | قصدت أن آتي لأتمنى لك الحظ مع علمي بأنك لاتحتاجه |
| Otele dönünce, iyi geceler dilemek için Kelly'yi aradım. | Open Subtitles | إسمع , أنا .. عندما عدت إلى الفندق إتصلت بزوجتي لأتمنى لها أمسية سعيده |
| Okulundaki ilk gününde torunuma şans dilemeye geldim. | Open Subtitles | أتيت لأتمنى الحظ لحفيدتي في يومها الأول في المدرسة |
| Yarın için iyi şanslar dilemeye gelmiştim. | Open Subtitles | أسكت لقد توقفت هنا لأتمنى لك حظاً سعيداُ بالغد |
| En azılı düşmanım bile olsaydı hapiste çürümesini istemezdim. | Open Subtitles | حتى إذا كان أسوأ أعدائي ما كنت لأتمنى إصابته بوباء وهو في السجن |
| Sadece kendim gelip başarılar dilemek istedim | Open Subtitles | ولكني أردت القدوم لأتمنى لكم التوفيق شخصياً |
| Sadece kendim gelip başarılar dilemek istedim | Open Subtitles | ولكني أردت القدوم لأتمنى لكم التوفيق شخصياً |
| Buraya gelmemin tek nedeni sana yeni girişiminde şans dilemek içindi. | Open Subtitles | مررت فقط لأتمنى لك حظا سعيدا في عملك الجديد. |
| Selam baba, sadece Noel'ini kutlayıp sana iyi tatiller dilemek için aramıştım. | Open Subtitles | مرحباً أبي، اتصلتُ لأتمنى لك عيد ميلاد مجيد وعُطلة سعيدة. |
| Seni mahkemeden önce görebileceğimi sanmıyordum ve... Sana şans dilemek istedim. | Open Subtitles | فكرت بأنني لن أتمكن من رؤيتكِ قبل المحاكمة فجئت لأتمنى لكِ التوفيق |
| Sana iyi şans dilemek için gelmiştim. | Open Subtitles | انا فقط أتيت لأتمنى لك الحظ الجيد الليلة |
| Hayır, ama herkese iyi geceler dilemek istiyorum. | Open Subtitles | لا, ولكنني سأدخل لأتمنى للجميع ليلة طيبة |
| Buraya ikinize bol şans dilemeye geldim. | Open Subtitles | أتيتُ لأتمنى لكما معاً حظاً سعيداً. |
| Sana mutlu yıllar dilemeye geldim. | Open Subtitles | حسنا. جئت لأتمنى لك عيد ميلاد سعيد |
| Size iyi yolculuklar dilemeye geldim, Bay Avery. | Open Subtitles | جئت لأتمنى لكم بوين كامينو سيد أفيري |
| Sadece iyi şanslar dilemeye geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لأتمنى لك حظاً جيداً فحسب |
| Şans dilemeye ve fıstık ezmeli, muzlu sandviç vermeye gitmiştim. | Open Subtitles | - - مررت لأتمنى له حظاً طيباً و اعرض عليه شطيرة فول سوداني وموز |
| Aksine, ben başka türlü olsun istemezdim. | Open Subtitles | لم أكن لأتمنى ذلك لو هناك طريقة أخرى |
| Bunu düşmanıma bile olmasını istemezdim. | Open Subtitles | لم أكن لأتمنى هذا لألد أعدائي |
| Hayır, hayır, acil bir mesele yok.Sadece size iyi dileklerimi sunmaya gelmiştim. | Open Subtitles | لا ، لا شيء مهم. لقد جئت فقط لأتمنى لك السعادة. |