| Önemli değil çünkü bakın -- Bunun mümkün olduğunu kanıtlamak için hesap yaptım. | TED | هذا حسن، شاهدوا لدي الرياضيات لأثبت أن هذا ممكن. |
| Alfa'nın en hafif araç olduğunu kanıtlamak için 3 arabayı da kantara sokacağım. | Open Subtitles | أنا سأقوم بوزن السيارات الثلاثة لأثبت أن سيارة "ألفا" هي الأخف وزنا |
| Ancak ben Amerika'dan buraya, size bunun yanlış olduğunu kanıtlamak için geldim. | Open Subtitles | ولكنني قد جئت من "أمريكا", لأثبت أن هذا خطأً. |
| Keen'in, Ressler'ın ve FBI'daki diğerlerinin Reddington'un büyümesine ve suç imparatorluğundan kâr sağlamasına yardımcı olduğunu kanıtlamak için bu belgeye ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | (احتجت إلى ذلك المُستند لأثبت أن (كين) ، (ريسلر (ولا أعلم من غيرهم في المكتب الفيدرالي ساعد (ريدينجتون ليترعرع ويتربح من إمبراطورية إجرامية |