| İhtiyacı olmayan bir şey için çocuğunun hayatını riske atmak istiyorsun. İhtiyacım var. | Open Subtitles | وأنت على استعداد للمخاطرة بحياته لأجل ما لا يحتاجه بل أحتاج الجراحة |
| Keşfettiğini sandığın şey için kendinle öyle gurur duydun ki bana söylemek için can attın. | Open Subtitles | أنت فخور جداً بنفسك لأجل ما تضن إنك إكتشفته أنت لم تستطع الإنتظار لإخباري |
| Ama bence söylemek üzere olduğum şey için birlik olmak isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | لكن أظن أنكما ستودان الإتحاد لأجل ما أنا على وشك إخباركما به. |
| İstediği şey uğruna savaşmayı göze alamayan bir adam hak ettiğini alır. | Open Subtitles | مَنْ لا يقاتل لأجل ما يريده، يستحقّ ما يناله. |
| Yapabileceğim şeyler için ve bir gün gerçek beni öğreneceğin için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لأجل ما قد أفعله و لأجل ما قد تكتشفيه يومًا عنّي |
| Orada yaptıkların için sana teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أردت أن أشكرك لأجل ما حدث هناك |
| Tüm yaşamı boyunca baskılanmış ve bildiği tek yolda özgürlük sandığı şey için mücadele etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لقد تعرض للإضطهاد طوال حياته ويحاول النضال لأجل ما يظن أنه الحرية من خلال الطريق الذي عرفه دائماً |
| Oh... Annem için yaptığınız her şey için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لكِ لأجل ما تفعلينه لأمي |
| Tüm bu adamların ve kadınların bir seçeneği yok fakat asla onlara sunamayacağım şey için umuda güvenleri var. | Open Subtitles | كل هؤلاء الرجال، هؤلاء النساء الذين لم يكن لديهم أي خيار سوى أن يعتمدوا على الأمل لأجل ما لم نكن نحن قادرين على تقديمه لهم |
| Dediğiniz gibi, Buddy'i ilginç olmayan bir şey için bölmezdin. | Open Subtitles | "كما قلت، لن تقاطع "بادي لأجل ما هو اعتيادي |
| Kendisine ait olan şey için dövüşen bir erkek. | Open Subtitles | رجل سيُقاتل لأجل ما هُو مُلكه؟ |
| Yaptığım şey için tebrik edilmek istediğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظنين أنني أود تهنئتي لأجل ما فعلت؟ |
| Paranın söylediği şey için yapıyorsun. | Open Subtitles | تفعله لأجل ما يقوله المال |
| Sevdiğin şey için ver. | Open Subtitles | يجب أن تعطي لأجل ما تحب. |
| Kocana yaptığım şey için. | Open Subtitles | لأجل ما اقترفته بحق زوجك |
| Yaptığı şey için ölmeyi hak ediyor. | Open Subtitles | يستحق الموت لأجل ما فعله |
| İnandığım şey için savaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أقاتل لأجل ما أؤمن به |
| İstediği şey uğruna dövüşen adamı severim. | Open Subtitles | احب الرجال الذين يكاحون لأجل ما يريدون. |
| - Karım ve kendini inandığı şey uğruna feda eden herkes adına, sizler için ayakta duruyorum. | Open Subtitles | -لا.لا.ليس على وشك ذلك -أنا أقف أمامكم بإسم زوجتي وكل أولائك الذين وهبوا أنفسهم لأجل ما يؤمنون به |
| Önem verdiğiniz şeyler için savaşın. | Open Subtitles | قاتلوا لأجل ما يهمكم. |
| Bu bize yaptıkların için, kardeşim. | Open Subtitles | هذا لأجل ما فعلته بأخينا |