| Kız kardeşine ne oldu bilmiyorum, ama o da diğerleri gibi... | Open Subtitles | وأجهل ما حدث لأختك ولكنه كان مماثلاً لما حدث في السابق |
| Birbirimizden ayrılmayacağız, annenin sözünden çıkmayacaksın ve kardeşine göz kulak olacaksın. | Open Subtitles | سنَبقىّ معًا اِستمعي فقط لما تقوله أمك و أحترسي لأختك الصغيرة |
| - Neden? - Kardeşin güzel bir odada kalamaz mı? | Open Subtitles | لطيفة مستشفى غرفة في تكون أن لأختك يمكن إلا لماذا؟ |
| Baban kardeşinin kopyalama programı için kaçırılmasına tek bir sebepten ötürü izin vermiştir. | Open Subtitles | النسخ الأجنبية الإنسانية سمحت لأختك كي تختطف لأسباب ما |
| ablana onu balkondan atmadan aşşağı inmesini söyle. | Open Subtitles | اذهب قل لأختك أن تأتي والا صعد وأحضرتها بالقوة. |
| Saldırganın tanımı ilginç şekilde bir süre önce kardeşini arayan Şerif Sworn'a benzer. | Open Subtitles | وصف المعتدي قريب بشكل غريب من الذي وجهه الشريف سورن لأختك منذ مدة |
| Ve Kızkardeşine kendi işyerini kursun diye para verdin. | Open Subtitles | وأعطيت نقودك لأختك لتبدأ عملها الخاص |
| Frankie, hem kendine hem de kardeşine temiz iç çamaşırı çıkar. | Open Subtitles | فرانكي ، واشتعلت سراويل الخاصة لديك واحدة لأختك. |
| Ve baban kız kardeşine senin kendinden ve tüm yaradılışından sıkıldığını açıklar. | Open Subtitles | . وحينما يفسر أبيك الأمر لأختك .... حينها سوف تتعب من نفسك |
| Ve baban kız kardeşine senin kendinden ve tüm yaradılışından sıkıldığını açıklar. | Open Subtitles | . وحينما يفسر أبيك الأمر لأختك .... حينها سوف تتعب من نفسك |
| Dışarı. Pekâlâ, kız kardeşine benden selam söyle. | Open Subtitles | فقط خارجة قولى مرحباً لأختك بالنيابة عنى |
| Tamam, çocuklarla birlikte sabah kız kardeşine gidersiniz. Ben de buradan güvenli bir şekilde nasıl ayrılabileceğime bakarım. | Open Subtitles | حسناً، أنت والأطفال ستذهبون لأختك في الصباح وأنا سأجد طريق آمنه للخروج من هنا |
| kardeşine onu sevdiğimi söyLe kapatmaLıyım ne oLdu ? | Open Subtitles | قولي لأختك بأنني أحبكما أنتما الإثنتان يجب أن أذهب ما المشكلة؟ |
| - Evet, ve postacı bana Kardeşin Hodel'e mektup olduğunu söyledi. | Open Subtitles | نعم، وأخبرني ساعي البريد أن هناك رسالة لأختك هودل |
| Kız Kardeşin bizim böyle hafta sonları yaptıklarımızı bilmemeli. | Open Subtitles | لا يمكن لأختك أن تعرف بما نفعله خلال العطلات الأسبوعيّة هذه |
| Sen akıllı birisin, nasıl kardeşinin "Shim Chung" 'a dönüşmesine izin verebildin? | Open Subtitles | انتي الذكية.. كيف تسمحين لأختك ان ينتهي بها الامر مثل "شيم شونغ" |
| kardeşinin seni bu sözlerle mi hatırlamasını istiyorsun? | Open Subtitles | هل هذه هي الكلمات التي تقوليها لأختك الصغرى؟ |
| Savcı senin de karıştığını itiraf etmediğin sürece ablana ceza indirimi yapılmayacağını söylüyor. | Open Subtitles | المحامي يقول مالم تعترف بتورطك لن يكون هناك صفقة تسوية لأختك هذا يعني المؤبد |
| ablana ve karına anlaştığımızı söyleyeceksin. | Open Subtitles | أنت ستشرح لأختك و لزوجتك بأننا توصلنا لتفاهم |
| Anneni kaybettin, ve hala küçük kardeşini öldürmenin suçluluğunu taşıyorsun... | Open Subtitles | لازلت تحمل ذنب ما حدث لأختك الرضيعة |
| Kızkardeşine şunu söyler misin? | Open Subtitles | قولي لأختك هذه الرسالة |
| Ablanı çok özlediğini düşündüğüm için gönderdim o videoyu. | Open Subtitles | لقد أرسلته فقط لأنّه بدا لي أنّك تشتاقين لأختك كثيرًا |
| Çünkü kız Kardeşinle daha önce konuşmadım bile eğer gelmezsen çok garip bir durum-- | Open Subtitles | لأنّني لم أتحدث لأختك قط، وسيكون الوضع محرجاً جداً إذا لم تظهر |
| Ablan gerçekten ne kadar zaman var? | Open Subtitles | كم من وقت تبقّى لأختك فعليًّا؟ |
| Biliyorum ve ablanın başına çorap örmeyi ne kadar sevdiğini de biliyorum ama bu sefer işe yaramayacak. | Open Subtitles | أعلم ، و أعلم أنك تحبين أن تسببي المشاكل لأختك ، .لكن هذا الأمر لن ينجح هذه المرة |
| Kardeşinizin korkmasını istemem, yoksa başınıza daha çok bela açarım. | Open Subtitles | لا أريد لأختك أن تخاف أو لا أريد المشاكل |
| Sadece bakacağım. Kız kardeşinize bu kadarını borçluyum. | Open Subtitles | فقط علي إلقاء نظرة فأنا أدين لأختك بالكثير |
| Birisi bu şekerleri kız Kardeşiniz için bıraktı. | Open Subtitles | بالمناسبة ، شخص ترك هذه الحلوى لأختك |