| Zaten bir kalp krizi geçirmişti. Korkarım sen bir başkasına daha yol açacaksın. | Open Subtitles | لقد عانى من أزمة قلبية أنت تدفع به لأزمة أخرى |
| Kalp krizi geçiriyor olmayasın? - Bir ambülâns çağır! | Open Subtitles | هل تعتقد أنك تتعرض لأزمة قلبيه ؟ اطلب الاسعاف |
| Her şeyden önce, eğer kalp krizi geçirdiyseniz buraya gelemezsiniz, bayan. | Open Subtitles | أولاً،لا أعتقد أنكِ يجب أن تكونى هنا لأنكِ تعرضتى لأزمة قلبية للتو |
| Tekrarlayan kusma, elektrolit dengesizliğe o da düzensiz kalp atışına, bu da kalp krizine neden olur. | Open Subtitles | الراكضين، تكرار التقيؤ يسبب خلل بالتوازن الإلكتروليتي مما يؤدي لعدم اتساق النبض مما يؤدي لأزمة قلبية |
| Üç kalbimden ikisi, kriz geçiriyor. | Open Subtitles | قلبين من قلوبي الثلاثة تعرضوا لأزمة قلبية |
| Babalık testi krizi ve çocuk kaçırma olaylarına tepkisi şarap ve | Open Subtitles | عليكم أن تحبوا العائلة التي إستجابت لأزمة إثبات أبوة |
| Tipik bir süper kahraman için bu bir inanç krizi yaratirdi. | Open Subtitles | لدى بطل خارق نموذجي، ذلك من شأنه أن يؤدّي لأزمة في الإيمان. |
| Tipik bir süper kahraman için bu bir inanç krizi yaratırdı. | Open Subtitles | لدى بطل خارق نموذجي، ذلك من شأنه أن يؤدّي لأزمة في الإيمان. |
| Ben 14 yaşındayken babam kalp krizi geçirmişti çok korkmuştum. | Open Subtitles | عندما كنت بالرابعه عشر ابي تعرض لأزمة قلبية وهذا أخافني كثيراً |
| Kalp krizi ya da inme riski var. | Open Subtitles | مما يضععكِ في خطر التعرضِ لأزمة قلبيّة أو سكتة |
| Sence Pete de kalp krizi geçirdiği için sorumluluk almalı mı? | Open Subtitles | ... اتعتقد ان بيت يجب ان يتحمل مسؤولية تعرضة لأزمة قلبية؟ |
| Ve bir kalp krizi, bu adam solar tavan arası pervanesi yerleştirirken çatıdan düşmüş. | Open Subtitles | و هذا لأزمة قلبية، و هذا سقط من فوق السطح عندما كان يقوم بتغيير مروحة الطاقة الشمسية. |
| Bahsetmişken. Güzel bir krizi boşa harcamayalım. | Open Subtitles | بالمناسبة، دعينا لا نسمح لأزمة جيدة أن تذهب سدى |
| Rehine krizi hâlâ çözümsüz halde dururken akıllara tek bir soru geliyor. | Open Subtitles | و مع عدم وجود نهاية في الأفق لأزمة الرهائن هذه |
| Fakat kadınlarda, bunlar kalp krizi semptomlarıdır. | Open Subtitles | لكن بالنسبة للنساء فتلك جميعها أعراض لأزمة قلبيّة |
| 8 cc'de kalp krizi riski doğar. | Open Subtitles | عند 8 سنتيمتر مكعب سأخاطر بتعرضك لأزمة قلبية .. "جراي" |
| Ama tedavi ettireceğim derken işini kaybetmekten çok korkuyorsan, kalp krizine dönüşebilir. | Open Subtitles | لكن إن كنت قلقاً حيال فقدان وظيفتك علي أن تعالجها يمكن أن تتطور لأزمة قلبية |
| Fakat eğer tedavi ettireceğim derken işini kaybetmekten korkuyorsan, bu kalp krizine dönüşebilir. | Open Subtitles | لكن إن كنت قلقاً حيال فقدان وظيفتك علي أن تعالجها يمكن أن تتطور لأزمة قلبية |
| Hükümetin su krizine karşı çözümü evsizlerden dolayı, başka bir yolu tıkayabilir. | Open Subtitles | هموم المشردين الجدد من المحتمل أن يسبب عائق طريق آخر لحل الحكومة لأزمة المياه. |
| kriz geçirmene ramak kalması nasıl iyi oluyor? | Open Subtitles | كيف يكون قرب التعرض لأزمة قلبيا لا بأس به؟ |
| Sıklıkla. Pilotun kalp krizinden mi öldüğünü anlamak için... | Open Subtitles | في العادة نحاول معرفة لو الطيار تعرض لأزمة قلبية |
| çalışanlarımızın işten çıkma hızı endüstri ortamalarının üçte birine düştü dotcom krizinin sürdüğü 5 yıl boyunca biz büyüklük olarak kendimizi üçe katladık | TED | انخفض معدل تحول الموظفين عنا الى ثلث معدل الصناعة وخلال كساد الخمسة سنوات لأزمة الدوت كوم اصبح حجمنا ثلاثة اضعاف |