"لأستطيع" - Translation from Arabic to Turkish

• Böylece

Böylece uzun zaman önce gittiğimiz Chuncheon'a götürebilirim seni.
لأستطيع أن أوصلك الى جونجون المكان الذي ذهبنا إليه منذ زمن

Potansiyelimi keşfetmek ve geliştirmek istiyordum bu da zihnimi ve bedenimi güçlendirmek demekti Böylece yeteneklerimi, kendimi incitmeden kullanabilecektim.
أريــد إكتشــاف وتـطوير إمكانياتــي مما يعني يجب تقوية ذهنـي وجسـمي لأستطيع أستخدام قدراتي من دون إيذاء نفسي

Kendilerini inkâr etmesinler diye bazen kılık değiştirmem gerekiyor Böylece kendilerine evraklarını verebiliyorum.
... أضطر للتنكر أحياناً لكي أجعلهم يعترفون بهويتهم لأستطيع تقديم الأوراق لهم ...

En iyisi ben kemiği tarayım, Böylece, yüzünün yeniden yapılandırılmışını elde edebilirim.
حسناً، دعني أفحص الجمجمة لأستطيع إعادة بناء الوجه

İçeride olmak istiyorum, Böylece gerçekte kimi ziyaret ettiğini görebilirim.
لا, اريد ان اكون داخلاً, لأستطيع ان ارى من هم زواره الحقيقيين

Kamyonların hemen geri gelmesi gerekiyor Böylece ben de petrol çıkarabilirim.
أنا أحتاج فقط أن تعود شاحناته لأستطيع ضخَ النفط

Özür dilerim bölmek zorundayım, ama benimle konuşurken bana bakabilir misiniz, Böylece dudaklarınızı okuyabilirim?
أنا آسفة لأن علي مقاطعتك, ولكن هل يمكنك رجاءا ان تنظر الي وانت تتحدث لأستطيع قراءة شفاهك؟

Zengin olana kadar her gün baliga gitmek istiyorum Böylece hapishanenin yanina tasinip anneme yakin olabilirim.
أريد الذهاب للصيد يومياً إلى أن أصبح غنياً لأستطيع الإنتقال إلى جوار السجن تماماً، لأستطيع أن أكون قريباً من أمي

Böylece onu suç üstü yakalarım ve Gabe de hakkında işlemleri başlatır.
لأستطيع القبض عليه وجايب يستطيع إقامة قضية

Bilmek zorundayım Böylece... Her şeyi olması gerektiği gibi ardımda bırakabilirim.
علي أن أعرف لأستطيع ترك كل شيء في المكان المناسب

Cezamı değiştirdim Böylece parka çekilmekten yırttım.
غيرت ترخيصي لأستطيع الحصول على موقف.

Eğer bir bahane daha duyarsam, seni evimin yanına canlı canlı gömerim ki, Böylece çığlıklarını duyabilirim.
عذر واحد أكثر من هذا وسأقومبدفنكحي ... بجانب منزلي لأستطيع سماع صراخك ...

Böylece, seni istediğim zaman öpebilirim.
لأستطيع تقبيلك في أي وقت أريد.

Böylece bir bıçak alıp kalbine saplayabilirim.
لأستطيع أخذ سكينة وأطعنها في قلبه

Beni yeni bir devriyeye verin Böylece onların peşinden gidebileyim.
ضعني في دورية جديده لأستطيع ان اطاردهم

Böylece damadın babasını olmak isteyebilirim!
لأستطيع أن أرضي احتياجات.. والد العريس

Böylece dört bal kabağını bir kerede oyabileceğim.
لأستطيع نقش أربع يقطينات في مرة واحدة

Böylece seninle evlenebilirdim.
لأستطيع أن أتزوّجكِ

Böylece ben de faturayı kesinleştirebileyim.
لأستطيع تحديد الفاتورة