| O nişangahın önünde olmak nedir, biliyorum. O kurşunu göğsümde hissetmek. | Open Subtitles | أعرف الشعور بأن تكون في مرمى النيران، لأشعر بالرصاصة تحترق صدري. |
| Senin alıcın olmak için sabırsızlanıyorum. Ve senin hissettiklerini hissetmek için. | Open Subtitles | أتوق لإستلام كل ما لديك و أتوق لأشعر بما تشعر به |
| İzin verirsen içeri gidip üzerimi değişeyim. Kendimi kadın gibi hissetmek istiyorum, ölü bir anne gibi değil. | Open Subtitles | دعنى اذهب لأغتسل لأشعر انى أمرأة من جديد بدلاً من أم متهالكة |
| Seninle yatağa kıvrılabilsem cidden daha iyi hissederdim. | Open Subtitles | أتعلم ، هذا سيساعدنى لأشعر بأننى بحال أفضل إذا زحفت إلى سريرك لبصعة دقائق |
| Eğer Giants bana sevgisini göstermeseydi ben de aynen böyle hissederdim. | Open Subtitles | كُنت لأشعر بنفس الطريقة إذا لم يُظهر لى العمالقة الحب |
| Benim için en güzel yer hiçbir şey kazanamadım, ama bir bağlantı hissediyorum, gerçek bir şey Mikveh'de. | Open Subtitles | ولكن أفضل مكان بالنسبة لي ليس للفوز أو أي شيء ، ولكن فقط لأشعر بصلة شيئاً حقيقي |
| Bazen de sırf yakın hissedebilmek için evinin önünde takılırdım. | Open Subtitles | وفي بعض الاحيان اتسكع حول شقتها فقط لأشعر باني قربها |
| Çünkü uzunca bir süre bütün hissetmemin tek yolu buydu. | Open Subtitles | لأنّه كان، لأطول مدّة، الوسيلة الوحيدة لأشعر بأنّي... لستُ محطّماً |
| Ya da bunu sadece kendimi iyi hissetmek için yapıyorsam... bu bencillik olup sayılmaz mı? | Open Subtitles | أو إذا فقط أفعلها لأشعر بالتحسن أهذا أناني ولايعد فعلاً مبالغاً فيه؟ |
| Kendimi seksi hissetmek için sana ihtiyacım olmadığını anladım. | Open Subtitles | لقد أدركت أننى لست فى حاجة إليك لأشعر بأنوثتى |
| Sırf ilk gördüğümde ne hissettiğimi hissetmek için. | Open Subtitles | لأشعر بشعور المرة الأولى التي رأيتها فيه |
| Göğsünü tekrar hissetmek için elimden geleni yapmam gerekiyordu. | Open Subtitles | كان علي فعل ما يمكنني فعله لأشعر بصدرك في مواجهتي |
| Dışarıda durup, müziği hissetmek için ellerimi duvara dayayacağım. | Open Subtitles | سأذهب للوقوف خارج الحفل و أضع يدي على الجدار لأشعر بالموسيقى |
| Bana bir iyilik yapsana. Suratımın ortasına indirir misin? - Bir şeyler hissetmek istiyorum. | Open Subtitles | اسدينى معروف والكمينى فى وجهى لأشعر بشىء |
| Sahaya biraz adam yerleştirmiş olsaydım çok daha iyi hissederdim. | Open Subtitles | كُنت لأشعر بإرتياح أكبر إذا كان لدىّ بعض الأشخاص برفقتك على الأرض |
| Kötü hissederdim, senin adına, bunu yaptığın için. | Open Subtitles | كنت لأشعر بالأسى، على حالك، لما أنت بفاعلة |
| Bana güvenmiyorsun. Senin yerinde olsaydım ben de aynı şekilde hissederdim. | Open Subtitles | كنتُ لأشعر بنفس الشعور لو كنتُ مكانك |
| Bazen kendimi yıpranıp parçalara ayrılmış güç kablosu gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أتدرون، أحياناً أُلامس الجزء المهترأ من سلك الكهرباء، لأشعر بشيءٍ فقط |
| Kesinlikle, o yüzden kestim. Genç hissediyorum. | Open Subtitles | بالضبط, لذلك أنا قمت بإزالته لأشعر بذلك |
| Saklanma hissediyorum yoğun sevgiyi | Open Subtitles | ¶ لا تخفي ¶ ¶ وإني لأشعر بكثير من الحب ¶ |
| Bir şeyler hissedebilmek için bazen iç çamaşırı giyip geziniyorum. | Open Subtitles | أحياناً ألبس ملابسي الداخلية فقط لأشعر بشيءٍ ما. |
| Çünkü uzunca bir süre bütün hissetmemin tek yolu buydu. | Open Subtitles | لأنّه كان، لأطول مدّة، الوسيلة الوحيدة لأشعر بأنّي... لستُ محطّماً |
| Bay Blunt çok hasta bir adam. Bir binanın altına gömülseydim ben de kendimi çok iyi hissetmezdim. | Open Subtitles | لم أكن لأشعر بالراحة لو كنت مدفوناً تحت بناء. |