"لأصحح" - Translation from Arabic to Turkish

    • düzeltmek için
        
    • düzeltmem için
        
    • düzeltme
        
    • yapmak için
        
    Kötü bir zamanda mı geldim? Çok üzgünüm. düzeltmek için elimden geleni yapacağım. Open Subtitles هل هذا وقت سئ؟ أنا آسف جداً سوف أفعل أي شئ لأصحح الأمور
    Bu benim için bir şans bu insanlar arasındaki statümü düzeltmek için. Open Subtitles لكنه حقًّا العكس، إنها فرصة لي لأصحح وضعي مع أولئك الناس.
    Bunu düzeltmek için elimden geleni yapacağım söz veriyorum. Open Subtitles أعدكِ بأن أفعل كل ما في طاقتي لأصحح هذا.
    Kader beni farklı yerlere farklı zamanlara gönderdi. Ölmeden önce bazı yanlışları düzeltmem için. Open Subtitles لقد ارسلني القدر إلي أماكن مختلفة وأوقات مختلفة لأصحح اخطائيّ قبل موتي
    Onu o kadar içten sevdim ki yaptığı hatalar düzeltmem için bir fırsattı adeta bana. Open Subtitles لقد أحببته بشكل كبير لذلك، فإنّ الأشياء التي أخطأ بها كانت تعد فرصًا لي لأصحح الأمور
    Ama işin aslı bu değil. Bu bana o insanlarla durumumu düzeltme şansını verecek. Open Subtitles لكنه حقًّا العكس، إنها فرصة لي لأصحح وضعي مع أولئك الناس.
    Buna inanamıyorum. Bunu yapmak için bir şansım olabilir mi? Open Subtitles لا أصدق هذا، أيمكنني أن أحصل على فرصة أخرى لأصحح ما فعلته؟
    Sanırım benden artık yok. Fakat bunu düzeltmek için buradayım. Open Subtitles ليس انا بعد الآن ، علي ما اعتقد لكني هنا لأصحح ذلك
    Ve ben bu düzeltmek için buradayım Izlemek için Oaidkm Open Subtitles و أنا هنا لأصحح هذا لأعيدكم للمسار
    Bu bunu düzeltmek için bir şans. Open Subtitles هذه فرصتى لأصحح الأمور
    Sadece işleri düzeltmek için. Open Subtitles فقط لأصحح كل شئ
    Durumu düzeltmek için her şeyi yaparım. Open Subtitles كل شيء لأصحح الأمر.
    Lütfen, bunu düzeltmek için bir şans ver. Open Subtitles أرجوكي أعطيني فرصة لأصحح هذا
    Bu durumu düzeltmem için ne yapmam gerekiyorsa onu yaptım. Open Subtitles هذا ما كان علي فعله لأصحح الأمور.
    Lütfen bana düzeltmem için bir şans daha ver? Open Subtitles هل يمكنكِ أعطائي فرصة لأصحح ذلك؟
    Durumu düzeltmem için ne yapmam gerekiyor? Open Subtitles ماذا سيكلفنى لأصحح الامر ؟
    Ama benimkini düzeltme şansım olabilir. Open Subtitles لكني قد تتاح لي الفرصه لأصحح خطأي
    Jackson, şükürler olsun ki sonunda her şeyi düzeltme şansı geçti elime. Open Subtitles ‫(جاكسون)، أحمد الخالق لأن الفرصة ‫سنحت لي لأصحح الأمور
    Bu şeyi doğru yapmak için ne yapabilirim? Open Subtitles ماذا أفعل لأصحح الأمور؟
    Bunu yapmak için istediğim kadar vaktim var. Open Subtitles لديّ وقت مديد لأصحح الأمر.
    Bunu yapmak için istediğim kadar vaktim var. Open Subtitles لديّ وقت مديد لأصحح الأمر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more