| Asıl materyalim demirdir ama camla çalışmak için fazla fırsat yakalayamıyorum. | Open Subtitles | مادتي الأولية هي الحديد لكنني لم أحظَ بفرص كثيرة لأعمل بالزجاج |
| ve bu benim için bir sürpriz oldu, Çünkü gerçekten işe alındım. kuantum bilgisayarı üzerinde çalışmak için | TED | وكان ذلك مفاجئاً لي لانه في الواقع تم توظيفي لأعمل في حسابات الكم |
| Biliyorum bana ve aileme zarar verecekler ama çalışacak bir yer buldum. | Open Subtitles | أعرف إنهم يريدون أن يؤذونى ويؤذوا عائلتى ولكنى وجدت مكان لأعمل فيه |
| Tamam, mühendisliğe ışık altı motorlar üstünde çalışmaya gidiyorum. | Open Subtitles | حسناً، سأتوجه لغرفة الصيانة، لأعمل على محركات المدى المتوسط. |
| Bu aile için her şeyimi veririm ama annemin dükkanına gidip çalışmam. | Open Subtitles | انا سأفعل المستحيل لهذه العائلة ولكن لن أعود لأعمل في متجر أمي |
| Evet. Üzerinde çalışabileceğim enfekte olmuş canlı bir denek olsaydı, evet. | Open Subtitles | أجل، يمكن لو أن لدي مادة مصابة لأعمل عليها |
| Benim yapmaya cesaret edemediğim şeyi. | Open Subtitles | أنا فقط لا أستطيع أن أجلب نفسي لأعمل هو. |
| Artık kendi başıma çalışacağım. | Open Subtitles | علمتني بعض الأشياء الان سوف اذهب لأعمل الاعمال الجدية |
| Ön kapakları ücret karşılığında yapmam istendi. | TED | كان يطلب مني ويدفع الي لأعمل الاغلفة الامامية |
| Bu bana yapacak, üzerinde çalışacak bir şeyler veriyor. | TED | صحيح؟ هي تعطيني شيئا لأفعله، شيئا لأعمل نحوه. |
| Bak dostum, Yale'e günde 12 saat çalışayım diye gitmedim. | Open Subtitles | اسمع , يارجل لم أذهب الى جامعة يال لأعمل 12 ساعة يومياً |
| çalışmak için bir bahçe nerede bulurum, söyler misiniz lütfen? | Open Subtitles | أيمكنكم أن تخبروني أين يمكنني أن أجد حديقة لأعمل بها ؟ |
| Burası tımarhane mi lan? Bir tımarhanede çalışmak için mi para alıyorum lan ben? | Open Subtitles | هذه مستشفى مجانين ليس لدي راتب كافي لأعمل بمستشفى مجانين |
| Ben muhteşem Hal Weidman ile çalışmak için 20 sene bekledim. | Open Subtitles | أنا انتظرت عشرون عاماً لأعمل مع العظيم هال وايدمان |
| Bana üzerinde çalışacak bir şeyler verdin. | Open Subtitles | أترين , لقد أعطيتينى شىء لأعمل علية الآن |
| O aptal banka için çalışmaya gidip, mutlu olacaktım işte. | Open Subtitles | اذهب لأعمل في ذلك المصرف الغبي، وأكون سعيدا |
| Ben de buraya inşaatta çalışmaya geldim. | Open Subtitles | لذلك انتقلت إلى هنا لأعمل فى مجال التشييد |
| Bu aile için her şeyimi veririm ama annemin dükkanına gidip çalışmam. | Open Subtitles | انا سأفعل المستحيل لهذه العائلة ولكن لن أعود لأعمل في متجر أمي |
| Üstünde çalışabileceğim kan örnekleri lazım. | Open Subtitles | وأحتاج لعينات دمّ، شيء لأعمل عليه. |
| Ama Birleşik Devletler Başkanı beni bunu yapmaya davet etti. | Open Subtitles | لكن رئيس الولايات المتحدة الأمريكيةَ دعاني لأعمل هذا |
| Tamam, ben yukarıda çalışacağım. | Open Subtitles | حسناً ، أتعلمين ماذا ؟ . أنا سأذهب لأعمل في الأعلى |
| bazen ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | أحيانا، أنا لا أعرف الذي أنا مفترض لأعمل. |
| James, lütfen. "Benim sorunum diğer her şeyi yapacak zaman bulmak" | Open Subtitles | مشكلتي هى أن أجد الوقت الكافي لأعمل أي شي آخر |
| Okula gitmeden önce biraz şunun üstünde çalışayım dedim. | Open Subtitles | مرحباً, آتيت هنا فقط قبل أن تفتح المدرسة لأعمل على هذا. |