| Aileme umutlar vermek için, ki benim yoktu, | Open Subtitles | أرسلت الخطابات لأمنح أهلي آمالاً لم أكن أملكها، |
| Hapisanedeki ziyaretimden sonra Hank'e iyi bir gün vermek için yarına kadar beklemeliydim. | Open Subtitles | بما أن ساعات الزيارة في السجن تنتهي عند الظهر سأضطر الى الانتظار حتى اليوم التالي لأمنح هانك يومه الجميل |
| Bize bir şans vermek için. | Open Subtitles | لأمنح ما بيننا فرصة |
| Bir zamanlar senden güzel bir söz duyabilmek için hayatımı verirdim. | Open Subtitles | كان هناك وقت كنت لأمنح فيه حياتي مقابل كلمة طيبة منك |
| Ben çocukken bir aktör tarafından büyütülmek için köpek dişimi bile verirdim. | Open Subtitles | عندما كنت صغيراً، كنت لأمنح سني ليربيني ممثل. |