| Çünkü sen iyi insanlardan birisin, Jon dürüstlerin tarafında savaşıyorsun. | Open Subtitles | لأنك من الاشخاص الجيدين، يا جون وأنت تقاتل لجانب الصالحين |
| Çünkü sen bitmediğini herkesten daha iyi biliyorsun. | Open Subtitles | لأنك من دون الناس كلها تعلم انة لم ينتهي |
| Çünkü sen, başkası için değerli olan bir şeyi geri almak için kendin için değerli olan bir şeyi verecek bir insansın. | Open Subtitles | لأنك من الأشخاص اللطيفين تستغني عن أي شئ لترجع شئ مهم لشخص آخر |
| New Yorklu olduğun için seni buralar hakkında aydınlatmaya çalışacağım. | Open Subtitles | لأنك من نيويورك أنا أحاول تعليمك عن الوضع هنا |
| Doğru mu anladım, Beş olduğun için engelli parkına, park edebileceğini mi sandın? | Open Subtitles | و هل من الصحيح أنك لأنك من أصحاب الـ 5 نقاط ظننت بأن يمكنك إيقاف سيارتك بمواقف المعاقين ؟ |
| Çünkü, sen işlemediğin bir cinayet için hapse girecek kadar moronsun, ben ise değilim. | Open Subtitles | لماذا؟ لأنك من النوع المعتوه الذي قد يذهب إلى السجن لجريمة لم يرتكبها |
| Çünkü sen zaten kendi kendine her şeyi berbat edecek türden bir adamsın. | Open Subtitles | لكنني لا اريد فعل ذلك,لأنك من نوعية الرجال التي تحطم نفسها لكنني لا اريد فعل ذلك,لأنك من نوعية الرجال التي تحطم نفسها |
| Çocuk gibi davranıyorsun ve bu çok garip Çünkü sen tanıdığım en yaşlı insanlardan birisin | Open Subtitles | أنت تتصرف كالأطفال و هذا يبدو غريباً لأنك من أقدم الناس الذين أعرفهم |
| Menüdeki en pahalı şeyi sipariş edeceğim, bilesin Çünkü sen ısmarlıyorsun. | Open Subtitles | ولكي تعرف فقط سأطلب أغلى شيء موجود على القائمة لأنك من سيدفع الحساب |
| Ben buradayım Çünkü sen beni burada istedin. | Open Subtitles | أنا هنا فقط لأنك من الواضح تريد بقائي هنا. |
| Seni seviyorum Çünkü sen sırf kötü öpüştüğümü söylediği için, bir hafta boyunca Jason Foster'ın evini tek başına tuvalet kağıdı ile kaplamış bir arkadaşsın. | Open Subtitles | أحبك لأنك من نوع الأصدقاء بحيث قمت بمحاصرة منزل جيسون فوستر لأسبوع كامل بنفسك فقط لأنه قال أنني لا أجيد التقبيل |
| Baban itiraf ettiği suçları işlemedi Çünkü sen yaptın değil mi? | Open Subtitles | اعترف والدك بالجرائم التي لم يرتكبها لأنك من ارتكبتها، أليس هذا صحيح؟ |
| Sen bilemezsin, Çünkü sen yerleşik bir tipsin. | Open Subtitles | لا، لأنك من النوع كثير الجلوس. |
| Öyleyiz. Çünkü sen İspanyol ırkındansın. | Open Subtitles | نحن كذلك لأنك من أصول إسبانية. |
| Ve buna katılmana izin veriyorum Çünkü sen benim kanımdansın ve seni seviyorum. | Open Subtitles | وسأجعلك تقضم حصة لأنك من العائلة، |
| Star Trek hayranı olduğun için tanışmış olabiliriz ama ben de Sheldon Cooper'ın hayranı oldum. | Open Subtitles | ربما التقينا لأنك من معجبي ستار ترك لكني أصبحتُ من معجبي شيلدون كوبر |
| Ve seni sırf Daxamlı olduğun için yanlış değerlendirmekle hata ettim. | Open Subtitles | وكان خطأ مني أن أسئ الحكم عليك لأنك من "داكسيم" فحسب |
| Ama burada sen olduğun için ipuçlarını kaçırmayacağım. | Open Subtitles | لكن لأنك من تفحصت، الأمر لن أفحص مجدداً. |
| Galiba sen de bir Clanton olduğun için vurdum. | Open Subtitles | أعتقد أنه فقط لأنك من آل كلانتون |
| Sana Chulak'tan olduğun için yabancı dediğimizi düşünsene! | Open Subtitles | أتعتقد أننا نطلق عليك كملة غريب لأنك من شولاك ؟ ها ! |
| Nedenmiş? Para kazanan sen olduğun için mi? | Open Subtitles | أهذا لأنك من تجلب المال بعملك |