| Tatiana ile randevunu mahvettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | فيل , أنا آسف لأنني أفسدت موعدك مع تاتيانا |
| Bütün bu romantik zamanımızı mahvettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | حسناً , أنا آسف لأنني أفسدت وقتنا الرومانسي معاً |
| Bunu bir adamın hayatını mahvettiğim için yapıyorum ve bu konuda çok kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أفعل ذلك لأنني أفسدت حياة شخص و أشعر بالسوء حيال الأمر |
| Tanrı aşkına, evlilik teklifini mahvettiğim için üzgünüm ama üzerimde tanga var ve bundan daha üzgün olamam. | Open Subtitles | بحق الله، يارجل، أنا آسفة لأنني أفسدت تقدّمك، لكن... لكنني أرتدي زيًا جلديا، |
| Mutlu Noeller. Seni kullandığım için üzgünüm. | Open Subtitles | عيد ميلاد مجيد آسف لأنني أفسدت حياتك |
| Gecenizi mahvettiğim için özür dilerim çocuklar. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني أفسدت ليلتكم يا رفاق |
| Hayatımızı mahvettiğim için bana içerliyorsun! | Open Subtitles | أنت ممتعض مني لأنني أفسدت حياتنا. |
| Gecenizi mahvettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لأنني أفسدت أمسيتكما |
| Meredith hayatını mahvettiğim için benimle haftalarca konuşmadı. | Open Subtitles | (ميرديث) لم تتحدث معي لأسابيع، لأنني أفسدت حياتها. |
| Düğününü mahvettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف لأنني أفسدت زفافك |
| Sen ve Christopher ile ilgili her şeyi mahvettiğim için. | Open Subtitles | لأنني أفسدت كل شيء (بينكِ و (كريستوفر |
| Mutlu Noeller. Seni kullandığım için üzgünüm. | Open Subtitles | عيد ميلاد مجيد آسف لأنني أفسدت حياتك |