"لأنه حينما" - Translation from Arabic to Turkish

• çünkü

çünkü eğer bir senatör ofisinde ölürse özel seçime gidilir.
لأنه حينما يموت سيناتور في المكتب يطلق ذلك انتخابات خاصة

çünkü iş yaratıcılığa ve liderliğe geldiğinde içe dönüklerin en iyi yaptıkları şeye ihtiyacımız var.
لأنه حينما يتعلق الأمر بالقيادة و الابداع، فإننا نحتاج من الانطوائيون أن يقوموا بأفضل ما يجيدون.

çünkü yine toplantıya ihtiyaç duyduğunuzda onu dolabınızda asılı bulacaksınız.
لأنه حينما تحتاجه مجدداً، فالإجتماع حرفياً يخنق رقبتك.

çünkü kapı kapandığında ve sizin için yapacak bir şey kalmadığında, gerçekten korku filminin içine dalmış gibi olurdunuz.
لأنه حينما يغلق البابين فليس هناك شئ آخر لك لتفعله، لقد خطوت في الواقع إلى داخل فيلم الهامر.

Sebep şu; çünkü biz benzin alırken bu tarz bir bilişsel uyumsuzluğa da yatırım yapıyoruz.
حسناً, السبب هو لأنه حينما نبتاع الوقود نحن مسخرون لهذا النوع من التناقض الادراكي

Sadece merak ediyordum, çünkü, daha önce mutfakta iken, üzerinde adı olan bir bakkal kutusu fark ettim.
كنت أستعجب لأنه حينما كنت في المطبخ لاحظت صندوق أغراض عليه اسمها

çünkü sen işte gitmek zorunda olduğunda benim tek yapmam gereken;
لأنه حينما يتعين عليك الذهاب للعمل كل ما أفعله هو الجلوس و التفكير في طرق لإيذائك

çünkü yeterli parayı toplar toplamaz burayı terk edeceğim.
لأنه حينما أتحصل على ما يكفي من المال ، فسأقوم بمغادرة المدينة

Evet, çünkü bu iş açığa çıktığında tahmin et ne? Hepimiz mahvolacağız.
أجل، لأنه حينما يُفتضح الأمر احزر ماذا، كلنا قُضي علينا

çünkü, birisi beni iki defadan fazla dürterse, kendimi kaybediyorum ve hissettiğim tek şey bir öfke patlaması oluyor.
لأنه حينما يدفعني شخصٌ ما أكثر من مرتين, ينغلق عقلي و كل ما أراه هو وميض الغضب الملتهب.

çünkü İngilizler için çalıştığım zamanlarda giriş kodu 13 haneliydi.
لأنه حينما عملت مع الإنجليز كانت الشفرة 13 خانة

Glen, artık konuşmanı istemiyorum, çünkü eğer yalan söylemeye başlarsan üstünde hiçbir köprü olmayan bir nehir oluşacak aramızda.
توقف " قلين " لم أعد أريد حديثك لأنه حينما تبدأ الكذب علي سيصبح بيننا نهر دون جسر عبور

- çünkü? çünkü seni gördüğünde ateş etmek zorunda hissedebilir kendini.
لأنه حينما يراك فهو عرضة لبدأ إطلاق النار

Evet, çünkü umut olmadığı zaman insanlar korkuya kapılır ve her şeye kaos hakim olur.
أجل, لأنه حينما ينعدم الأمل يلجأ الناس للخوف و الفوضى

çünkü uzay-zaman, bir kara deliğin muazzam kütleçekimiyle büküldüğünde zaman, son haddine kadar esner.
لأنه حينما ينعوج الزمكان بواسطة الجاذبية المتطرفة للثقب الأسود يمتط الوقت إلى اقصى حدوده

çünkü JT Sam'in taşınabilir belleğini çözdüğünde Muirfield'in arkasında bu örgütün olduğunu öğrendi.
لأنه حينما فك جي تي تشفير فلاشة سام وجد أن هذه المنظمة كانت فعليا خلف ميرفيلد

Belki de fazla güvenmişler çünkü son hesap işlemlerini inceleyince bu adamın offshore hesabına 100 bin dolarlık ödeme yapılmış olduğunu gördüm.
ربما أكثر بقليل لأنه حينما نظرت الى المعاملات الأخيرة

çünkü üç kişi olursak indirim olur, değil mi, çünkü
لأنه حينما يوجد 3 رجال سيكون هناك خصم لنا

çünkü komadan uyandığımda gördüğüm ilk şey kilisenin penceresinde beni tutarkenki yüzün oldu.
لأنه حينما صحوت من تلك الغيبوبة، أول ما رأيته كان وجهك حينما كنت تمسك بي من نافذة الكنيسة

çünkü konu kurallara ve prosedürlere geldiğinde sadece kendi ihtiyaçlarına uygun olanları uygulatabiliyorlar Alex.
لأنه حينما يتعلق الأمر بالقوانين واللوائح فهي تناسبك عندما تلبي إحتياجاتك يا أليكس