| Neredeyse gülecektim, Çünkü o benden daha fazla acı çekiyordu. | Open Subtitles | أنا تقريباً كنت أضحك لأنّ الأمر بدا وكأنّه يهتمّ أكثر مما أهتمّ أنا |
| Çünkü olaylar hayal edebileceğinizden daha ciddi bir hal alabilir. | Open Subtitles | لأنّ الأمر ممكن أن يزداد سوء أكثر ممّا تتخيلا. |
| Bu çok kötü, Çünkü bunun bir tuzak olduğu çok açık. | Open Subtitles | حسنا، هذا يبدو سيّئا لأنّ الأمر بدأ يتوضّح أكثر فأكثر بأنّه مخطّط له من الأوّل |
| Çünkü bu teftiş raporu diyor ki... | Open Subtitles | لأنّ الأمر كلّه مذكور هنا في تقرير المراقبة هذا لأيّاً كان اسمه |
| Böylesi ikimiz içinde daha iyi Çünkü çok tehlikeli. | Open Subtitles | إنّه الأفضل لنا الاثنين، لأنّ الأمر خطير |
| Evet, Çünkü o kişiseldi. Beni cezalandırmak istedi. | Open Subtitles | أجل , لأنّ الأمر كان شخصياً لقد أراد معاقبتي |
| Çünkü öyle olmayacak. Dava çözüldüğü gibi tekrardan içeri gireceksin. | Open Subtitles | لأنّ الأمر ليس كذلك ، بمجرّد أنّ تـُحل القضية، ستعودين إلى الأصلاحية مباشرةً ، أما حالياً |
| Bak, önemi yok. Çünkü onlar bitti, geride kaldı. Artık öyle olaylar yok. | Open Subtitles | انظر، لا يهم، لأنّ الأمر انقضى وبات ماضيًا، لا نكد بعد الآن. |
| Çünkü büyük ihtimalle işe yaramayacak ...ve muhtemelen ikimizi de öldürecek. | Open Subtitles | لأنّ الأمر على الأغلب لن ينجح، وسوف يعرضنا كلانا للموت. |
| Komik, Çünkü asıl sen beni takip ediyorsun galiba. | Open Subtitles | . لأنّ الأمر يبدو و كأنّكِ أنتي تلاحقينني |
| Çünkü onlar bitti, geride kaldı. Artık öyle olaylar yok. | Open Subtitles | انظر، لا يهم، لأنّ الأمر انقضى وبات ماضيًا، لا نكد بعد الآن. |
| Bana kızgınsın, ve bana kızgın olmayı bırakman lazım, Çünkü hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | إنّكِ حانقةٌ عليّ، وأريدُ منكِ أنْ تتوقّفي عن ذلك. لأنّ الأمر لايُروقني. |
| Çünkü olay sadece bir skandaldan ibaret değil. | Open Subtitles | لأنّ الأمر لمْ يكن حول تلك الفضيحة الوحيدة. |
| Güzel. Çünkü ise yaradi. O asagida. | Open Subtitles | جيّد، لأنّ الأمر نجح، إنّه في الطابق السُفلي، وإنّه مُستعدّ لإجراء الصفقة. |
| Varım Çünkü nakit kazanmaktan daha tatlı bir şey varsa o da senden kazanmaktır. | Open Subtitles | أنا مُشارك، لأنّ الأمر الوحيد الأجمل من ربح أموال نقديّة سيكون ربحها منك. |
| Çünkü bana karımı sikmek istiyormuşsun gibi geliyor. | Open Subtitles | لأنّ الأمر يبدو كما لو أنّك تحاول مضاجعة زوجتي. |
| Ya da belki benimle olmak daha kolaydır Çünkü ben hep buradayım. | Open Subtitles | أو لأنّ الأمر أسهل معي لأنّني دائماً هُنا. |
| Umarım değildir Çünkü çok sancılı bir şeye benziyordu. | Open Subtitles | لا آمل ذلك ، لأنّ الأمر يبدو مؤلماً جدّاً |
| Mali tabloları istemedim Çünkü okumam, verimsiz kısımları tespit etmem ve dengelemem bir kaç dakikamı alırdı. | Open Subtitles | لمْ أطلب الميزانيّة لأنّ الأمر سيأخذ منّي أقل من بضع دقائق لقراءتها، وتحديد أيّ عجز، ومن ثمّ مُوازنتها. |
| Siz işinizi bitirirken, ben de gideyim artık, Çünkü hepimizin bir arada görünmesi bizim için iyi olmaz. | Open Subtitles | ...سأغادر، وأترككما تواصلان .لأنّ الأمر لن يكون جيّدا لو تمّت مشاهدة ثلاثتنا معا |