| Çünkü annen bir kez yeteneğini gördüğünde, neler yapabildiğini görecek. | Open Subtitles | لأن أمك عندما ترى كيف يمكنك التعامل مع موهبتك، سيكون لديها أخيرا شعور بما أنتِ قادرة على فعله. |
| Çünkü annen orduya ben olduğuma dair babalık davası talebinde bulunmuş. | Open Subtitles | لأن أمك قدمت شكوى للجيش و تدعي أنني كذلك. |
| Çünkü annen bir bayanın çok kötü bir durumdan kurtulmasına yardım etti. | Open Subtitles | لأن أمك قامت بمساعدة إمرآة وإخراجها من موقفٍ سيءٍ للغاية. |
| çünkü annenin, özellikle denememizi istediği kampa özel yemek tarifleri var. | Open Subtitles | ..لأنه لأن أمك لديها وصفات طعام للتخييم متحمّسة أن نجربها نحن |
| Ama sen 18 istiyorsun Çünkü annen beyzbol seviyor. | Open Subtitles | أنت تريدين أن يكون العدد 18 لأن أمك تحب البيسبول |
| Çünkü annen okuldan sonra yaladığı kişi başına 25 sent para isterdi. | Open Subtitles | لأن أمك كانت تتقاضى 25 سنتاً لمص قضيب زنجي بعد إنتهاء اليوم الدراسي |
| Çünkü annen orduya ben olduğuma dair babalık davası talebinde bulunmuş. | Open Subtitles | لأن أمك قدمت شكوى للجيش .و تدعي أنني كذلك |
| Şimdi, ben bir yada iki günlüğüne gideceğim ama döndüğümde benimle gurur duyacaksın Çünkü annen işler kötüye gittiğinde kaçıp gitmedi, tamam mı? | Open Subtitles | الآن, سوف أذهب ليوم أو يومين لكن إذا عدت, سوف تكون فخور جداً لأن أمك لاتهرب أذا الامور أصبحت سيئة, حسناً؟ |
| Çünkü annen çoktan akşam yemeğine kalabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | لأن أمك أخبرتني أنه يمكنني البقاء على العشاء |
| Dışlandığını hissediyorsun, Çünkü annen bir bebek dünya'ya getirecek. | Open Subtitles | إنك متضايق لأن أمك ستنجب طفلاً آخر. |
| Kazanacaksın. Çünkü annen artık adil oynamayacak. Irina ile konuştuk da, dünle ilgili gerçekten kötü hissediyoruz. | Open Subtitles | لا ، سوف تفوز لأن أمك سئمت من اللعب بإنصاف "كنت أتحدث مع "أيرينا ونشعر بشعور سئ حيال ما حدث البارحة |
| Çünkü annen kötü bir durumun üstesinden gelemeyebilir... | Open Subtitles | لأن أمك خطيرة عاطفية يمكن التعامل مع عاطفية شيء سيء... |
| Arayamazsın, Çünkü annen bir randevuda. | Open Subtitles | حسناً لا ينكنك لأن أمك في موعد |
| Çünkü annen sana öyle söyledi. | Open Subtitles | تعرف لأن أمك أخبرتك |
| Çünkü annen tepeden bakan, hükmedici, otoriter... | Open Subtitles | لأن أمك والتنازل، |
| Çünkü annen benim yapmamı istemedi. | Open Subtitles | لأن أمك لم ترد ذلك. |
| Çünkü annen seni kadınlara saygıIı biri olarak yetiştirdi, McGee. | Open Subtitles | هذا لأن أمك ربيتك على إحترام (النساء يا (ماغي |
| Tiburon'a gidiyoruz çünkü annenin bir resminin arkasında bu şehrin adı yazıyor, öyle mi? | Open Subtitles | لأن أمك لديها صورة مكتوب خلفها اسم تلك المدينه؟ |
| Ama maalesef buradayım çünkü annenin yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | لسوء حظّي، إنّي هنا لأن أمك تحتاج مساعدتك. |
| Ve şimdi güçlü olman gerek çünkü annenin polisle görüşmesi gerekiyor. | Open Subtitles | والآن، عليك أن تكون قوياً لأن أمك ستتحدث مع الشرطة |
| Çünkü anneniz hayatıma yeniden girdi ve siz oldunuz çocuklar. | Open Subtitles | لأن أمك عادت إلى حياتي وحظينا بكما |